Daha çiçek açmam artık ben..
Benim de bundanım olsun. 🌸
O kadar çok yoruldum ve o kadar çok savaşmak zorundayım ki..
İnsan en çok kendi kendine yetemediğini anladığında canı yanarmış. En çok o zaman dolarmış gözleri, yaralarına su tutulurmuş sanki. Parçaları dökülürmüş yerlere, ayak bileklerinden akar gidermiş hisleri. Beklermiş insan, bazen bir el beklermiş, bazen bir söz. Saklarmış insan göğüs kafesinde acılarını, kemikleri kırılana kadar umudun tozlarıyla yaşarmış. Tırnaklarından sızan kanı, kirpiklerinden düşen ışıltıyı son anına kadar yaşatırmış insan. İnsan yaşatırmış aslını, hayat değil. İnsan katlanırmış hayata, yaşamak için. İnsan sonsuzluk için var olduğunu söylermiş, sonsuzluk uçsuz karanlıklardan ibaretken.
Ne bileyim kimse gülüşümden sevmedi beni mesela. Ya da uyandığımda uzun uzadıya geceden kalma mesajlar atmadı. Kimse sırf sesimi duymak için de aramadı beni. Özlemedi. Hep, ben en çok sevdim. Kimse bunun aksini iddia etmedi. Fakat, isterdim bir kere de ben birilerinin kanatlarında olayım, bir kere de başkası sarsın beni. Bir kere de başkası düşünsün benim mutluluğumu.. Olmadı. Belki de hiç olmayacak, bilmiyorum. Neyse, artık neyseler neyseleri getirse de neyse.
Gece vakti, yaz ayının tatlı serinliğinde düşüncelere dalarak yürümek...
En mutlu anımda bile gözlerim nedensizce birkaç dakikalığına boşluğa dalıyor. Bir şeyler eksik ve düzeltemiyorum.
Şu hayatta beni anlayan tek bir kişi bile yok.
Onsuz yaşamayı düşünemediğin birisine, nasıl veda edebilirsin? Hoşçakal demedim. Hiçbir şey demedim. Sadece yürüyüp gittim. O gecenin sonunda, karşıdan karşıya geçmek için en uzun yolu seçtim.
Ellerim ellerinde, gün batarken söylediğim en güzel şarkısın.
Her konuda üstünlük kurmaya çalışan, her konuda kendini haklı çıkarmaya çalışan veya haklı gören; demediğim bir sözü demişim gibi lanse eden veya yapmadığım bir davranışı yapmışım gibi gösteren insanlardan nefret ediyorum ve anında hayatımda siliyorum. Herkes yerini bilsin, kimse kendini üstün görmesin. Çapsızlığın lüzumu yok.