ozune donuyor insan, karsisindaki en buyuk meselesiyken bile. insan olmanin dayanilmaz bencilliği.
Sevgilim sabahın erkenini seviyor, ben geceyi ve esmerliğini onun, o dorukları sevior, korkuyor bundan ben rüzgarla buluşan tepeyi, tuhaflığı, ona bir yeşil gülümsüyor, ben, hayatı delice sevdiysem nasıl, diyorum, seni de öyle.
Birhan Keskin
Gelme yanıma sen başkasın ben başka.
demleniyorum
— natalie díaz, from “american arithmetic”, postcolonial love poem (via letsbelonelytogetherr)
söylesene, sen benimle batmayı mı seviyorsun yoksa seninle batıktan çıkmaya çalışmamızı mı?
noktalanmayanlardan
bütün olan bitenler arasında kimseye bir şey anlatamam. defteri kapat kitabı kapat televizyonu kapat pencereyi kapat taşırma gözyaşını ikide bir yatak örtüsüne gözlerini kapat.
rüyalara inan. rüyalara inan; çünkü bilinçdışına yerleştirdiğin kaleye bir tek bu yolla ulaşırsın. bastırdığın, yıktığın, söktüğün, söktüğünü sandığın, sıyrıldığın, biriktirdiğin, sakladığın ve sakındığın, böylesi zıtlıkla iç içe geçirdiğin, üst üste yığdığın her şeyi o kalede bulursun.*