İnsan istiyor ki ; birini sevdiği zaman,
Onu hiç unutmak zorunda kalmasın ...
Hiç olmadık bir anda karşılaşırız belki seninle. Belki bir şiir'de rastlaşırız.
Ya da bir şair'in dinlemeye korktuğu şarkının sözlerin de buluruz birbirimizi.
Kim bilir, belki bir filmin en acıklı sahnesinde dökeriz yaşlarımızı, beraber izleyemediğimiz...
Belki aynı otobüste yolculuğa çıkarız, birbirimizden haberimiz olmadan.
Sen cam kenarında,
ben canının kenarında bitiririz yolu...
Bilmiyoruz, belki de aynı türkülere kulak verdik,
aynı kaldırımlara bastık,
aynı saatlerde ıslandık.
Ya aynı sokak lambasının altından geçtiysek?
Bilmiyoruz...
Belki de hep aynı acılara ağlamışızdır seninle.
Ama bilmiyoruz işte.
Kim bilir, belki aynı sokak kedisinin başını okşadık,
aynı köpekten korktuk,
aynı kuşun kanatlarına takıldı aklımız,
aynı gökyüzüne uçtu.
Belki hep aynı masal'ın sonunu sevdik,
Aynı saatler de uyuduk,
Aynı saatler de uyandık.
Belki birbirimizi farkı yerler de ama,
hep aynı anlarda bekledik.
Bazen insanların hayatındaki rolünüzün bittiğini, kabul etmeniz gerekir...
Onurlu bir vazgeçiş,
gurursuz kalıştan daha iyidir...
Ve bir Nazım Hikmet şiiri düğümleniyor boğazımda. “Piraye. Gel sana muhtacım",
diyor şair
‘sana muhtacım’.
Ve bir Özdemir Asaf şiiri yayılıyor geceye. “Günün en güzel saatleri bunlar, yanımda kal”, diyor şair.
'yanımda kal’.
Ve bir Atilla İlhan şiiri dağılıyor içimde.
“Ben sana mecburum”, diyor şair.
'sana mecburum’.
Gözlerimden akıyor, Cahit Sıtkı'nın dizeleri. “Öldük, ölümden bir şey umarak”, diyor şair. Şair öldü.
'ölümden bir şey umarak’
Kalbimi parçalıyor, Cemal Süreya'nın dizeleri. “Oysa ben senin gözlerinsiz edemem, bilirsin”, diyor şair.
'gözlerinsiz edemem’.
Yalnız hissediyorum. Boşluğa itiyor beni, Sabahattin Ali'nin satırları. “Başkalarının oldun mu ? Benimsin diyemediğim”, diyor şair.
'benimsin diyemediğim’...
Hissettiğin gibi yaşa.
Bazen güneşli
Bazen bulutlu
Bazen ise rengarenk
Ama hep umutlu.!
Kalbinize iyi bakın..
Kuytu bir yeri olmalı insanın, boğucu kalabalığın arasından kaçıp saklanabileceği, tüm sırlarını saklayabileceği, vicdanıyla baş başa kalarak kendi ile konuşabileceği...Derin bir yeri olmalı insanın! Kimsenin göremeyeceği.Öyle bir yer olmalı ki; çektiği tüm acılarını, gözyaşlarını ve hatta mutluluklarını gömebileceği ve hiç kimsenin bilmeyeceği bir yerden bahsediyorum.Bir yanına maviden çalma yeşillerini, diğer yanına zifiri karanlık nefretlerini saklayabilmeli...En güvenilir bir dost gibi kuytu bir yeri olmalı insanın;Paylaşabileceği, kendine bile açamadığı sırlarını ona açabileceği...Yanan yüreğine sağanak yağmurlarla yağan, üşüyorum dediğinden, karamsar gecelerine güneşi doğdurabilen, kuytu bir yeri olmalı insanın.Öyle bir yer olmalı ki;Sen gelmeden ‘'Hoş geldin''diyebileceği...Bir çocuğun annesi, yâda şairin kâğıt ve kalemi gibiKuytu bir yeri olmalı insanın,Gözyaşlarını silebileceği...
"Bir gün herkes,,
kaybettiği şeylerin değerini mutlaka anlayacak...
🌼🌸🌼
Bir günün,
Bir gönlün,
Bir ömrün..."