Uyumak isteyip de uyuyamamak bu hayattaki en berbat şey....
(Uyku ilaçlarından nefret ediyorum .)
“Education is power,”
Evet... bugün yine günlerden herhangi bir gün ve ben şuan oturmuş bitmiş kahvemle beraber ders çalışıyorum. Neden mi çalışıyorum? Aslında bu soruyu her zaman birisi sorsa cevap veremem. Çünkü verecek cevabı içimde bulamam.. Peki ya bu neden oluyor? Neden birisi size o soruyu sorduğunda verdiğiniz cevapta bile içinizde bir umutsuzluk ya da o şeyi gerçekten istiyor musunuz diye sorgularsınız?
1) Kendine güveniniz yoktur.
2) Çevre baskısı... Eğer çevrenizdekilerin düşündüklerini çok takan biriyseniz. Onların dedikleri sizi umutsuzluğa sürüklüyorsa ve sizin kendinize olan inancınızı yitirmenizi sağlıyorsa o yanınızdaki kişi sizin için hayallerinize giden yolda doğru araç değil demektir. O kişiden ya da kişilerden uzaklaşıp kendinizi bir odaya kapatın ve müzik açıp olmak istediğiniz yeri ve geleceğinizi hayal edin.
3) Kendini hep eksik hissetme duygusu... Yaptığımız yanlışlardan ders çıkaracağımıza eksiklerimizin fazla olduğundan korkup bunu yapamayacağımızı düşünmeye başlarsak istediğimiz hedefe hiçbir zaman ulaşamayız. Ve bize inanmayanları haklı çıkarmış oluruz sadece...Bunun olmasını kim ister? Kim hayatında her zaman başarısızlıklarını anlatan insanlarla beraber olmak ister ki onu kınayan bakışları görmek, dalga içeren cümleleri duymak... Kimse istemez.
Şuan bunları yazarken bile kendimden pay çıkararak yazdığımı bilmenizi isterim. Çünkü şuan yazdıklarım bir gün karşıma çıktığında diyeceğim ki sen başardın ama kendin için başardın... Kendin istedin ve yaptın başkası için değil. Bugünlere geldiysem ise bu benim başarım ve başkasının asla olmayacak!
Kimsenin kendinizin verdiği emeğe el uzatmasına izin vermeyin! Bu sadece seni ona çalışan bir köleden başka bir şey yapmaz...
Bu hayata bir kez geliyoruz ve şuan sahip olduklarınızın değerini bilin... Çünkü bir daha asla sahip olamayacaksınız. Kimse sizi ölünce umursamayacak. Hepimiz birer toprak altında kalıp unutulacağız. Ölünce hatırlanmak mı istiyorsun? O zaman, Şu sikik insanların dediğini takmayı bırak ve harekete geç!
İyi mi hatırlanmak istiyorsun? O zaman, kendi hayatından arkandakilere bir şeyler bırak ki bir daha seni unutamasınlar!
KARANLIK NOTALAR...
Herkes gökyüzüne bakar... Geceyi görür...
Fakat bilmezler ki her gecenin hikayeleri farklıdır...
Gecenin aydınlığını bulmaya çalışmak, Karanlığında kalmaktan daha kötüdür bazen...
Bengeceninkaranlığı
Espresso-stained pages, whispered thoughts between hardcover spines, and mornings that begin with poetry and croissants. A soft life of books, cafés, and intentional stillness.
Bazen bir çatıda yalnız başına kahveni alıp yıldızları izlemek...
Kendini karanlık bir odaya kapatmaktan daha iyiydi bir yandan da...
Biri yorgunluğumu alabilir mi? Gerçekten yorgunluğumu alacak birine ihtiyacım var. Kahve iyi gelir demeyin. Bende kafein etki etmiyor...
Ben bağımlı değilim..
Bugün her zamanki gibi nedeni bilinmez berbat bir gündü. Benim hiçbir günüm zaten iyi geçmez zaten geçse bile o iyi olan şeyin üzerine daha kötü bir şey olur. Her neyse konumuz bu değil. Ben yine her zamanki gibi markete gitmiştim. Her bulunduğum yerde ister market olsun ister kitapçıların bulunduğu yer kitaplar hep ilgimi çekmiştir ve açıkça söylemek gerekirse ben hiç Sabahattin Ali'nin romanlarını sevmezdim. Ortaokuldayken onun kitabıyla karşılaştım ya da lise zamanları tam olarak hatırlamıyorum. Onun tekrar kitaplarıyla karşılaşınca anılarım canlandı ve ön yargıyı bırakıp kitaplarını tekrar okumaya karar verdim. Elimi Kürk Mantolu Madonnaya anlık uzattım. O an onu okumak istedim ve ilk sayfasını açtığım an gerçekten de neler kaçırdığımı fark ettim..
İlk sayfada bile bu kadar etkileyici ve çarpıcı cümleler yazan bu adamı okumamak ancak benim aptallığım olabilirdi.
''Dibinde bir ejderhanın yaşadığını bilinen bir kuyuya inecek bir kahraman bulmak, muhakkak ki, dibinde ne olduğu hiç bilinmeyen bir kuyuya inmek cesaretini gösterecek bir insan bulmaktan daha kolaydır''
''Acaba bunlar neden yaşıyorlar? Yaşamakta ne buluyorlar? Hangi mantık, hangi hikmet bunların yeryüzünde dolaşıp nefes almalarını emrediyor?''