I prepared my coffee already...
İt finished...
My two goals for today:
- Learn everything there is to know about everything that's ever existed.
- Make some coffee.
Bu yaşayıp bulunduğumuz şehri yıksan...
İçimdeki kendi kurduğum şehri yıkmaktansa...
Daha az acırdı kalbim.
Bengeceninkaranlığı
I want you to know but I don't want to tell you.
Yıldızlar karanlık olur mu derseniz...
Hayır.
Yıldızlar hiçbir zaman karanlık olamaz. Gece onunla birlikteyken bile...
Gece o yıldızların çıktığı akşam...
Sadece gecenin hiçbir zaman bitmeyeceği karanlıkla söner yıldızlar onunla birlikte...
Bengeceninkaranlığı
Bazen, tek gecenin karanlığını hapsolduğumuz geceler olmaz.
Çünkü, içimizdeki ruhta onunla hapsolur o gece...
Eğer, ruhundaki... içindeki acılarla birlikte ne kadar çoksa o zincir daha çok bağlanır bileklerine...
Peki ama sorarım size bu zinciri açacak bir anahtar var mıdır?
Dertlerini ailene bile güvenemeyecek kadar anlatamıyorsun artık?
Sonra, Bu gençler neden bu kadar acılı ve psikolojik sorunları var?
Bazen bir çatıda yalnız başına kahveni alıp yıldızları izlemek...
Kendini karanlık bir odaya kapatmaktan daha iyiydi bir yandan da...
...
Biz buraya ruhlarımızla birlikte tutsak,,, Satırlarımızla ses... Hikayelerimizle ise bir acıydık. Bir ruh ne kadar özgür olursa o kadarda olur tutsak...
Bu yüzden bırakmamalıyız Umutları, Kitapları. Şarkıları, Ayı , Yıldızları onlara sımsıkı tutunmalıyız.
Bugün her zamanki gibi nedeni bilinmez berbat bir gündü. Benim hiçbir günüm zaten iyi geçmez zaten geçse bile o iyi olan şeyin üzerine daha kötü bir şey olur. Her neyse konumuz bu değil. Ben yine her zamanki gibi markete gitmiştim. Her bulunduğum yerde ister market olsun ister kitapçıların bulunduğu yer kitaplar hep ilgimi çekmiştir ve açıkça söylemek gerekirse ben hiç Sabahattin Ali'nin romanlarını sevmezdim. Ortaokuldayken onun kitabıyla karşılaştım ya da lise zamanları tam olarak hatırlamıyorum. Onun tekrar kitaplarıyla karşılaşınca anılarım canlandı ve ön yargıyı bırakıp kitaplarını tekrar okumaya karar verdim. Elimi Kürk Mantolu Madonnaya anlık uzattım. O an onu okumak istedim ve ilk sayfasını açtığım an gerçekten de neler kaçırdığımı fark ettim..
İlk sayfada bile bu kadar etkileyici ve çarpıcı cümleler yazan bu adamı okumamak ancak benim aptallığım olabilirdi.
''Dibinde bir ejderhanın yaşadığını bilinen bir kuyuya inecek bir kahraman bulmak, muhakkak ki, dibinde ne olduğu hiç bilinmeyen bir kuyuya inmek cesaretini gösterecek bir insan bulmaktan daha kolaydır''
''Acaba bunlar neden yaşıyorlar? Yaşamakta ne buluyorlar? Hangi mantık, hangi hikmet bunların yeryüzünde dolaşıp nefes almalarını emrediyor?''