My favourite... 🖤
“The snow in the mountains was melting and Bunny had been dead for several weeks before we came to understand the gravity of our situation.” ― Donna Tartt, The Secret History
Ahmet Cemil gökyüzünün maviliklerini, gökyüzünün karanlığında çıkan çoban yıldızının beyaz gülüşünü bile bir ümit olarak görmüştü...
Mai ve Siyah
Her zaman özgür olmak istemiştim... Peki şuan neden kanatlarım yanıyor umutlarım ise bir tozlu rafa kaldırılıyor? Bu olanları izlerken ben ne yapıyorum? Ne hissediyorum? Neden bu olanlara sessiz kalıp oturup olanları izlemekle yetinirsin ki bunu dışardan gören biri bunu düşünürdü büyük ihtimal...
Yağan yağmur neden birinin gözyaşlarını anımsatır?
Sonbaharda dökülen yapraklar neden hep yenilenmeye devam eder ve ilkbaharda tekrar çiçek açar?
Kışın kar neden tertemiz bir şekilde her tarafı kaplar? ( Sanki... hiç kirlenmemiş gibi...)
Bu kadar güzel manzara varken neden insanlar hep güzel bir şeyi kirletme peşinde?
Neden her güzel olan kirlenmek zorunda ve karanlığa mahkum olmak zorunda?
Birine hakkettiği değeri vermek insanın neden bu kadar zoruna gider?
Ona son kez sanki bir daha hiç göremeyecekmiş gibi tutunmak ve ona sevdiğini göstermek varken...
Bu sorulara cevap vermek çok zor.
Herkes bir maske takınıyor ve dışarıya çıkıyor.
Kendi gibi olunca yargılanacağından korkuyorlar.
Küçümseneceğinden, dışlanacağından, kabullenilmeyeceğinden...
Sevilmeyeceğinden...
En kötüsü ise bunların hayatta olan bazı bencil insanlardan kaynaklı olması.
Hayata bir kere geliyoruz ve işte yaptığımız tek şey bu.
Çevreden kaynaklı olarak istediğimiz yaşamı yaşamaya vakit bulamıyoruz.
Kalıcı arkadaşlar olacak mıdır ki bu dünyada? Hayır... Arkadaşlıklar dostluklar ateş gibidir...Bir üflemenle söner ve giderler. Aynı bir ateş gibi...
Ama ateş geriye bırakmaz mıydı küllerini onunla birlikte?
İşte bizi de böyle bıraktılar... Geriye sadece arkalarından küllerini bıraktılar.
Books are our lifes and the only thing which understand us..
- Ayağında bir ayakkabı bile yokken, çocuklara ders verilir mi hiç! Tüküreyim böyle işin içine!
- Suyunu içeceğin kuyuya tükürme...
Dostoyevski- Suç Ve Ceza
Bir satır söz, gözlerimizden akan bir gözyaşı...
Şömineden çıkan bir alev bile...
Önem kazanabilir bazen...
Bengeceninkaranlığı