Every page you read is a step closer to your dreams
“Please don’t expect me to always be good and kind and loving. There are times when I will be cold and thoughtless and hard to understand.”
- Sylvia Plath
Bıkmadık mı? Herkese hep bizi istediği gibi görmeye alıştırmaya, Kendimizden başka birini göstermekten, İyi olmadığımız halde iyiyim demekten...
Peki o zaman bunları neden yapıyoruz? Neden hem kendimizi, hem de karşımızdaki insana karşı aşılması zor duvarlar örüyoruz?
Hangisi daha ağırlıklı... Karşımızdaki kişinin bizi sevmemesinden korktuğumuz için mi? Yoksa O karşımızdaki kişinin bizi kıracağını, üzeceğini, satacağını, aldatacağını düşündüğümüz için mi?
İnsanlık hayatında bu dengedir... Her zaman daha iyi davranan, daha çok destekleyen, Daha çok emek veren, Daha çok çabalayan hep kaybeden olmadı mı bu savaşta... Bu yüzden bizde kendimizi tam olarak göstermemeye, hep şüpheyle yaşayan ve her zaman sıkıntıyla ve içimize sinmeyerek yaşayan yine biz olmayacak mıyız? Hiçbir zaman insanı dış davranışlarına göre yargılama...
Kim bilir... Belki onunda bir hikayesi vardır.
Bengeceninkaranlığı
İnsanın tutunacağı o kadar şey varken bu hayatta gidip te kendini yokuşa sürükleyecek olana tutunması bu da hepimizin yaptığı ayrı bir aptallık...
I think...
I know where I belong
But, This is a little weird.
Espresso-stained pages, whispered thoughts between hardcover spines, and mornings that begin with poetry and croissants. A soft life of books, cafés, and intentional stillness.