Gülten beni tanımaz, ben Gülten'i unutmam
Her türden düzen beni mahvediyor. Yalnızca sarhoşken caddenin ortasında yalpalayarak yürüdüğüm zamanlarda kendimi tanıyabiliyor ve kabullenebiliyorum.
yedi kere düştüysen sekiz kere kalk ne demekse işte sen o kapıyı elli beş defa suratıma çarptın ben elli altıncı kez o kapıdayım.
beni bekle,mutlaka döneceğim.söyle kim önleyebilir buluşmamızı..
mütemadiyen dolu bir kafayla, taştan değil ama ağır bir yürekle, gündelik sıkıntıların fizyolojik yansımalarıyla, sana hissettirmediğim ve aslında şikayetçi de olunmayacak bir ton tantana ile yine de seni arıyorum yıllardır. sen bilmezsin ama ben birçok şeyi yonttum, yine sana uydurdum bu aptal kafamla. tüm o aşk mektupları, yirminci yüzyıl icadı elektronik postalar, adını bilmediğim adımı sayıklayanlar tüm sevgiler sana olan sevgimi bütün etti, kırpıp attım fazlalıkları. tüm insan kalabalığını. bulduğumda inkarla, kaybettiğimde yüz yıllık kayıptan doğan ümitsiz birkaç sözle, yine de seni anıyorum. hayatımın hep aynı döneminde, hiç utanmadan yüzümü kızartmadan, yıllardır.
noktalanmayanlardan
tanrıdan vazgeçtim.ölmekten vazgeçtim.çünkü ölürsem ve yukarıda beni ödül ve ceza sisteminin bekçileri bekliyorsa çok büyük kavgalar etmem gerekecekti.ölmek istemiyorum çünkü tanrıyı da öldürürüm diye korkuyorum.ve böyle bir vefata benden başka kimse dayanamaz.