Herkesin bir kıyıya ihtiyacı vardır .
Sorgulanmadığı
Yargılanmadığı
Huzuru ve sessizliği bulduğu bir kıyıya...
Bazı hikayeler mutlu sonla bitmez.
Bazen çok sevmek kavuşmaya da yetmez.
Bazen ne yaparsan yap, içindeki ağrı hiç geçmez.
"Gönül kırıklığının acısını dindirecek
bir yolculuk yapılmadı henüz..."
Ne diyordu şair; "Ne kadar uzağa gidersen git, kaçmak istediğin her şey içinde...".
Kimi insanlar vardır; kitaplardan değil, tarlalardan, ormanlardan, ırmak kıyılarından bir şeyler öğrenmişlerdir. Yanı başlarında öten kuşlar, batarken bıraktığı kızıllıkla güneş, kendi hallerindeki ağaçlar ve yaban otları öğretmenleri olmuştur.
“İnsan, düşleri öldüğü gün ölür.”
Bazen nefes alırsın ama gerçekten yaşamıyorsundur ya… İşte tam da onu anlatıyor bu söz. Hani bir şeyler hayal edersin, küçük ya da büyük fark etmez; belki bir yerlerde yaşamak, belki sevdiğin bir işi yapmak, belki sadece mutlu olmak istersin… O düşler seni ayakta tutar aslında. Sabah kalkmana, devam etmene sebep olur.
Ama bir gün gelir, umut etmeyi bırakırsın. “Olmaz zaten” dersin. Kalbinin içindeki o ışık birer birer söner. İşte o zaman gerçek ölüm başlar. Çünkü sadece yaşamak yetmez; içinde bir kıvılcım olmalı, bir heyecan, bir hayal…
O yüzden belki her şey elimizde değil ama düşlerimizi yaşatmak elimizde. Küçücük bile olsa, bir hayalin varsa hâlâ, yaşıyorsun demektir.
Kuytu bir yeri olmalı insanın, boğucu kalabalığın arasından kaçıp saklanabileceği, tüm sırlarını saklayabileceği, vicdanıyla baş başa kalarak kendi ile konuşabileceği...Derin bir yeri olmalı insanın! Kimsenin göremeyeceği.Öyle bir yer olmalı ki; çektiği tüm acılarını, gözyaşlarını ve hatta mutluluklarını gömebileceği ve hiç kimsenin bilmeyeceği bir yerden bahsediyorum.Bir yanına maviden çalma yeşillerini, diğer yanına zifiri karanlık nefretlerini saklayabilmeli...En güvenilir bir dost gibi kuytu bir yeri olmalı insanın;Paylaşabileceği, kendine bile açamadığı sırlarını ona açabileceği...Yanan yüreğine sağanak yağmurlarla yağan, üşüyorum dediğinden, karamsar gecelerine güneşi doğdurabilen, kuytu bir yeri olmalı insanın.Öyle bir yer olmalı ki;Sen gelmeden ‘'Hoş geldin''diyebileceği...Bir çocuğun annesi, yâda şairin kâğıt ve kalemi gibiKuytu bir yeri olmalı insanın,Gözyaşlarını silebileceği...