Ne zaman görünür olacağım?
" Dokunsalar ağlayacaksın ama hiç dokunmuyorlar" sözüyle iyi akşamlar diliyorum.
Tam unuttuğumu zannettiğim anda kendini 'ben buradayım' diye hatırlatan herkesten nefret ediyorum...
Çocukluğumdaki eksiklikleri tamamlamaya çalışırken zamanın ellerimden akıp gittiğinin farkına varmadım. Kendimi aileme kanıtlamaya çalışırken hayatın ve onların bana başka sürprizi vardı. Evlilik...
Dudaklarından basitçe süzülen tek bir kelime hayatımın tam ortasına kaos gibi düşmüştü. Hiç tanımadığım bir adamla ailelerin istediği üzerine sözleşmeli evlilik yapmaya zorlandık. Attığım bir imza son umutlarım da ellerimden aldı.
Ben Mira. Hayatın çocukluktan ibaret olduğunu anlayan Mira.
Sevgiye aç, nefret bakışlarıyla büyürken ruhumun parçalandığının farkına varmadım. Hayatın bütün acımasızlığının bana olduğunu düşünürken karanlığıma bir anda giren ışıkla gözlerim kamaştı.
Ben Poyraz. En iyi bildiği şey kaçmak olan Poyraz.
İki genç birbirlerinin yaralarına derman olurken bu sözleşmeli evliliğin geçmişin karanlığını sakladığını bilmiyorlardı. Peki geçmişin karanlığı bir gölge gibi peşlerine takılıp bütün sırları ortaya dökerken birbirlerine mi sığınacaklardı yoksa uzaklaşacaklar mıydı?
Geçmiyor. Sen sadece öyle olduğuna inanıyorsun. O yara her geçen gün kanını akıtmaya devam ediyor...
"Çok güçlüsün, hepsi geçecek." diyorlar ama bunun üstesinden gelemiyorum. "Seni seviyorum ama ne yapacağımı bilmiyorum." Seni sevmek geçmiyor, bunu aşamıyorum.
Geceye bu şarkıyla veda edip, mutlu bir sabaha uyanmayı diliyorum.
Her insanın kalbinden, ruhundan parçalar taşıyan bizleri kah güldüren, kah güldüren, kah düşündüren... Bozkırın hikayesi GÖNÜL DAĞI
"Bozkırın en büyük adetidir bu zamansız gelmeler ve gitmeler. Çünkü gelmek gitmenin kardeşidir buralarda. Her kavuşma bir ayrılığın habercisidir. Her gelişin bir gidişi vardır."
"Yük olur muyum?" diye düşündüğün yere ait değilsin. Kendini kısıtlamak zorunda hissettiğin bir yere ait değilsin. Anlatamadığın, anlaşılmadığın bir yere ait değilsin.
Gurbetin de, esaretin de bu yüzden..
Sen denizdin bense aslında sana birleşmiş gibi gözüken gökyüzü. Gökyüzü ile deniz kavuşamaz demi iyot kokulu adam. Biz birbirimize ne kadar yakın olsak da aslında hiç ulaşamayacak kadar uzaktık.Sen deniz ben gökyüzü. Aynı tonları paylaşsak bile birbirimize yabancıydık. Hiç olmadığı kadar.
Ve bir gün deniz gökyüzünü yuttu. Gökyüzü bir daha görünmemek üzere kayboldu.
Her hikaye mutlu sonla bitecek diye bir şey yok. Gökyüzü her ne kadar mutlu sonlara inansa da.
Ne dersin iyot kokulu adam bir gün deniz ile gökyüzü kavuşur mu? Hiç ayrılmadan mutlu bir son yazabilirler mi?
Ama gökyüzünün umudu tükendi. Belki bir gün başka bir deniz ve gökyüzünün hikayesi mutlu sonla biter. Ama bizim ki belli iyot kokulu adam mutsuz son.
DENİZ GÖKYÜZÜNÜ YUTTU ve GÖKYÜZÜ KAYBOLDU...
➡Mutlu olmak istiyorsan bir amaca bağlan, insanlara ya da eşyalara bağlanma.
29 posts