Dayanılması en zor olan acılar, insanın içinde gizlediği acılardır. Honore de Balzac
Susmak yalnızlığın ana dilidir,Ömür hanım, şiiridir, beni konuşmaya zorlama ne olur.Sözün sularını tükettim ben,kaynağını kuruttum.Geriye bir büyük sessizlik kaldı yüreğimde,kalabalıklar, kalabalıklar kadar büyük...Yalnızım Ömür hanım, geceler boyu akıp giden ırmaklar gibi karanlıklar içre, öyle yitik,öyle üzgün, yalnızım...Sularım toprağa sızıyor bak.Yüzümü geceler örtüyor. Binlerce taş saklanıyor içimde.Kim kimin derinliğini görebilir,hem hangi gözle?
"Ben seni sevdim, nasibime yokluğun düştü! vuslat dedim, yüreğime hasret düştü, olsun ben seni, seni sevdirene emanet ettim. Bana da sabır düştü!."
Yarın öleceğimizi bilsek tüm kırgınlıkları unuturuz...!ama sonsuza kadar yaşayacakmışız gibi kırıcı ve gururluyuz...!
uzaktan seviyorum seni
kokunu alamadan,
boynuna sarılamadan
yüzüne dokunamadan
sadece seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni
elini tutmadan
yüreğine dokunmadan
gözlerinde dalıp dalıp gitmeden
şu üç günlük sevdalara inat
serserice değil adam gibi seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni
yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden
en çılgın kahkahalarına ortak olmadan
en sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan
öyle uzaktan seviyorum seni
kırmadan
dökmeden
parçalamadan
üzmeden
ağlatmadan uzaktan seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni;
sana söylemek istediğim her kelimeyi
dilimde parçalayarak seviyorum
damla damla dökülürken kelimelerim
masum beyaz bir kağıtta seviyorum
Rabbim , dertlere sıkıntılara ağlıyoruz sabrediyoruz ,sen sonuna erdirip mutlulukla ağlama sevincini yaşatacak günlere ulaştır , sabrımıza da sabır ver...
Kalbimizi yormayan, insanlara denk getir...
Rabbim yüreğimiz çok yorgun , ummadık sevinçlere muhtacız sen nasip et...
Rabbim tutunacak dal ver ...
Rabbim içimizde biriken duaları kabul eyle..
Amin...
Bismillahirrahmanirrahim;
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
"O, beni yaratan ve bana doğru yolu gösterendir."
79. "O, bana yediren ve içirendir."
80. "Hastalandığımda da O bana şifa verir."
81. "O, benim canımı alacak ve sonra diriltecek olandır."
82. "O, hesap gününde, hatalarımı bağışlayacağını umduğumdur."
83. "Ey Rabbim! Bana bir hikmet bahşet ve beni salih kimseler arasına kat."
84. "Sonra gelecekler arasında beni doğrulukla anılanlardan kıl."
85. "Beni Naîm cennetinin varislerinden eyle."
86. "Babamı da bağışla. Çünkü o gerçekten yolunu şaşıranlardandır."
87. "(Kulların) diriltilecekleri gün beni utandırma!"
88. "O gün ki ne mal fayda verir ne oğullar!"
89. "Allah'a arınmış bir kalp ile gelen başka."
90. Cennet, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara yaklaştırılacak.
91,92,93. Cehennem de azgınlara gösterilecek ve onlara, "Allah'ı bırakıp da tapmakta olduklarınız nerede? Size yardım ediyorlar mı veya kendilerini kurtarabiliyorlar mı?" denilecek.
94,95. Artık onlar ve o azgınlar ile İblis'in askerleri hepsi birden tepetakla oraya atılırlar.
96. Orada onlar taptıklarıyla çekişerek şöyle derler:
97. "Allah'a andolsun! Biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz."
98. "Çünkü sizi, âlemlerin Rabbi ile bir tutuyorduk."
99. "Bizi ancak (önderlerimiz olan) suçlular saptırdı."
100. "İşte bu yüzden bizim şefaatçilerimiz yok."
101. "Candan bir dostumuz da yok."
102. "Keşke (dünyaya) bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak."
103. Elbet bunda bir ibret vardır. Onların çoğu iman etmiş değillerdi.
104. Şüphesiz senin Rabbin, mutlak güç sahibi olandır, çok merhametli olandır.
"ŞUARA SURESİ" Abdulbasit Abdülsamed
Sus, ağlama artık yüreğim.
Gözyaşı döktükde ne geçti elimize.
Alışık değiliz ama alışmalıyız yüreğim.
Hadi toplan gidiyoruz, kalamayız daha fazla.
Kaldıramayız bunca ağrıyı,
Toparlan yüreğim, içindeki ceseti çıkar at.
Ağırlık yapmasın bize, yolumuz uzundur artık.
Vakit sona yaklaşıyor, güneş batmak üzere.
Erken kalkan çok yol alır misali biz hiç uyumayalım bu gece.
Vakit gitme vakti'dir.
Toplan hadi toplan yüreğim yolculuk var ve yollar bize yar.
Kuşlar çoktan göç etti buralardan.
Gökyüzüm yaralı bir asker gibi kaldı.
Aşk dedim, boğazımda kaldı.
Hadi çabuk yüreğim.
Boşalsın üzerimde ki bilenmez acılar.
Ağırlığını taşıyamıyorum, çöküp kalıyorum.
Kavuştur özgürlüğüme beni.
Acının neresinden dönersem kırgınım ona..
Vakit gitme vakti...!
"Kadınlar bir gün çekip gittiklerinde, peşlerinde ’yetim-öksüz’ kalan çok olur.
Mutfaktaki dolap, perdeler, kavanozun içindeki eski düğmeler, özenle saklanmış küçülmüş giysiler, dolap diplerindeki kurdeleler...
Çekmecenin dibinde artık kimsesizdir eski tarak.
Sabah karanlığında mutfaktan gelen tıkırtılar susar, yetim kalmıştır tabaklar.
Bir kadın gittiğinde hep suyu unutulur saksıların.
Sık sık boynunu büker ’sarıkız’.
Teki kalmış o eski bardağın anlamını bilen olmaz, değerini kimse anlayamaz krom hac tasının.
Balkon artık sessizdir.
Koridor kimsesiz.
(.......)
Bir kadın gittiğinde...
Bir kadın gittiğinde ne çok kişi gider aslında; bir ağır işçi, bir temizlikçi, bir bakıcı, bir bahçıvan, bir muhasebeci...
Bir anne gider...
Bir dost...
Bir arkadaş...
Bir sevgili...
Ne çok kişi yok olur aslında, bir kadın gittiğinde..."
Hasbünallahü Ve Ni’mel-Vekil Nimel Mevla Ve Nimen-Nasir
Gufrâneke Rabbenâ Ve İleykel-Masîr
Allah bize yeter;
o ne güzel vekildir, o ne güzel mevladır,
o ne güzel yardımcıdır.
Rabbimiz! senden affını dileriz, zira dönüs, ancak Sana’dır.
Dayan be gönlüm!. Bîçâre değilsin, Yaradan sana yâr.. Kimsesiz değilsin, yanında "Kimsesizler kimsesi" var! Biliyorum, Sığmazsın hiç bir yere bu sevdayla, dünya sana dar! Ama dayan gönlüm! Dayan ki her gecenin mutlaka bir sabahı var... Necip Fazıl KISAKÜREK