I’m Tired Of Meeting The Same People In Different Bodies.

i’m tired of meeting the same people in different bodies.

More Posts from Geceninsukuneti and Others

5 years ago

ben hiç kimseyi ölmek istemedim

nasıl başlayacağımı bilmiyorum  ve nasıl başlayacağımı bilmeyeceğimden emindim.

iki elimi suratıma koydum birkaç saniye önce ve neyden bahsetmek istediğimi bilmediğimi fark ettim. içimde çok yüksek bir yerden aşağıya düşerken mesela o lunapark aletlerindeki, göbeğimi gıdıklayan o his var. içimde bir delik var ama buna delik demem için şeklini bilmem gerekiyor. bir şekil göremiyorum ve bir şekil oluşturamıyorum da. sadece ona karşı odağı sürdürdüğümde başımın döndüğünü, gıdıklanma hissettiğimi, bir süre sonra huzursuzlandığımı ve artık bakmak istemediğimi duyumsuyorum. böylece ondan uzaklaşıyorum. günlük döngüler.

bu sabah böyle uyandım. günlerdir düşündüğüm vedanın başlangıcı bu olacakmış. hatırlayamadığım bir rüyanın beni yoran hissiyle yataktan kalktım. derse gittim, günlük döngü. kendime bu hissi yaşamak için izin vermedim çünkü sınırlarım olmalı. halletmem gereken şeyler vardı. şimdi laptobun başındayım. odada tekim. hiçbir edebi kaygı gütmeden yazıyorum. arada telefonuma mesaj geliyor; hayatımda olan ya da olmaya çalışan kişiler.. dikkatim dağılıyor. toparlamak için su içiyorum. banyodaki lamba çok ses çıkarıyor onu kapatıyorum.

ne zaman senden bahsetmeye başlayacağım? bir müzik açıyorum: glasvegas, fuck you it’s over. şarkının malum anlamını dışarıda tutuyorum.

daha önce bu konulardan kaç kere bahsettim.. ağlamaya başlayacağım. bilmiyorum sen daha mı iyi bilirsin senin hakkında neler yazdım? hatırlıyor musun.  en başa mı gidelim?

dahil olmamın sebebinin şu anki konumu ve durumu çok da ilgilendirmeyeceği bir siteye kaydolduğum yılın ikinci yarısında, yine hangi sebeple olduğunu bilmediğim bir linke tıklamamla seninle tanıştım. cümleleri nasıl kuruyorum kim bilir. bir şeylerden konuşuyorduk. herhangi bir konuyu öyle yüzeysel tırtıklıyorduk ya da senden bahsediyorduk. sen kendinden bahsedilmesini de seversin. uzun bir günün akşamıydı. çok yorgun olduğumu hatırlıyorum. sana hayıflandığımı ve seni tanımıyor olmanın tüm dünyanın sorumluluğundan kaçmak var ya, kendini mesela bir koltuğa öylece atmanın rahatlığıyla eş değer olduğunu düşünüyorum. sadece düşünmüyor, aynı zamanda öyle hissediyorum. sen o gece konuştuğumuz şeyleri upuzun bir yazıya döküyorsun. gülümsüyorum şu an. ben onu hayatımın belli zamanlarında açıp okumayı öyle çok seviyorum ki. senin kendini en sevdiğin, en kendinden emin olduğun zamanlardı. herkesi iyi edecek gücün, tüm kelimeleri yan yana öylesine bile dizsen insanın içinden bir şeye ‘’kalk’’ diye bağıracak cesaretin vardı. yaranmak için hiçbir şeye ihtiyaç duymadığın şu dünyanın sana borcu şimdi bu olsun.

ağlıyorum. gülümsüyorum, göz yaşlarımı siliyorum. kendimi tanıyor olmanın kıyısından bile geçememişim oysa çoktan kendimi uçsuz bucaksız o eminlik denizinde kulaç atıyor gibi hissediyordum. çok cesurdum. seninle görüştüğümüzde ve senin bugün bile ‘’neden limonata içtin ki sen o gün?’’ diye şaşırdığın buluşmamızda, hayatımda o an öngöremediğim, hiç öngöremeyeceğim, ve şimdi ‘’gerçekleşmiş’’ olmasına rağmen beni hayrete düşüren etkinin farkındaydım. sadece nasıl gerçekleşeceğini bilmiyordum. meğer böyleymiş artık biliyorum. biliyor olmanın ızdırabı ikiye katladığını söylemiş miydim? en az yüz kez biliyorum. yalan. biliyor olmak şimdi benim içime yetmiş yediye katladı. sen, nasıl?

senin hayatının ihtimallerinin bir şekilde benim hayatımın süregelen yorgunluğu ve yoğunluğuyla kesiştiği zamanlar bambaşka insanların hikayelerinde belli rolleri oynuyor oluyordum. sana güç ve vakit ayırıyorken hayıflandığım her saniye için kendimden özür dilerim. sana vakit ayırmanın büyüsünü hiç unutamıyorum. herkesin başına geldiğinde öylece savuşturabileceği ama senin eline, koluna takılan tüm sorunlarını devlet meselesiymiş gibi dinledim. devlet meselesinden çıkardım dünya meselesine çevirdim. senin yükünü hafifletmek için sırtlandığım tüm dünyevi dertlerin insan olduğumu hatırlatıyordu bana. insan olduğumu hatırlatıyordun bana. şimdi unuttum. sen nasıl.

neredeyse tüm hayatının, bana anlattığın ve anlatabilecek olduğun çoğu şeyin yalan olduğunu itiraf ettiğin gün ne hissettiğimi hatırlamıyorum. işte bu öylesineydi, işte bu hiçbir şeydi. hayatında dahil olduğum ya da bir şekilde içlendiğim, ne kadar kötüymüş bunu yaşaman bu yüzden kızıyorum dünyaya dediğim ve beni iç sıkıntısıyla uyutan yalanların senin dışında, seni benim kalbim için hiçbir seviyeye taşımayan ve böylece asla indiremeyecek öylesine şeylermiş. seni bu yüzden affetmiyorum çünkü zaten sana hiç kızmadım ve darılmadım da. ağlıyorum. gözlerimi siliyorum. tüm yaşamını yalanlasan da yine aynı hırsla ve dinginlikle. sen tüm zıtlıkları bir ettin çünkü benim iki ucumu da birbirine yapıştırdın. şu an olduğum insan için teşekkür ederim.

bir şeylerle baş ettiğimiz zamanlar işte hayatın herkese sıra sıra tekmeler savurduğu, kuralsız bir ringteymişiz hiçbir şeyden haberimiz yokmuş tekniklerden bi habermişiz ama dayak yiyormuşuz zamanlarındayken biz, bir defter tutmaya başlamıştım. içine iyi ya da kötü, üzücü çirkin sıradan çok abartılmış ama anlatılabilmiş hisleri yazıyordum, cümleler oluyordu. hiçbiri bana ait değildi, bana ait olmamalarını seviyordum. çünkü insan ne çok ve hiçbir zaman kendine. sana o cümlelerden birini okuyayım mı diyordum, çok seviniyordun. birden umutlanıyordun gözün parıldırıyordu ben çok uzaktan gördüm bunu. senin gözünün parıltısı benim kalbimde şimşekleniyordu. seni öylesine sinirlendiriyordu bir şey ben kalbimi tutarak uyanıyordum. sana bir şey olursa korkusuyla gezdiğim günlerdi çok büyük bir savaş veriyorduk kendi hayatlarımıza ve birbirimizin hayatına karşı. aşık olmuştun ve aşık olmanın tadını sevmiyordun çünkü tarif edemiyorsun. ama nasıl olur nasıl anlatamazsın. öyle olurdu canımın içi işte, öyle anlatamazdın. hiçbir şeye benzemezdi. nereden mi biliyorum? e bir zahmet.

keşke bunları anlatabilmenin başka yolu olsaydı, az önce bunu düşündüm. bir dildeki en çok kaç kelimeyle ve bu kelimeleri yan yana dizerek seni anlatabilirim ki? mesela püskül. püskülü cümle içinde hiç kullanmamıştım. sen şimdi bu yazının püskülüymüşsün.

benim hayatımın gereğiydi üretmek ve yazıyor olmak bunu sana bağlamayacağım. malum harfler, sonu olmayan hisler, abartılan kendilik ve diğer tüm şeyler beni bütün etti. ben bununla doydum ama bu sofradan senin tadını hatırlayarak kalkacağımı nereden bilecektim ki? senin için yazdığım şeyler benim kendimle başa çıkabilme serüvenimde bana ön ayak oldu. senin kıymetin hep bu değil miydi zaten? doğru zaman diliminde, doğru yerde doğru cümleyle olmak. o cümleyi benden daha iyi biliyorsun.

10 months ago

birbirimize ait yıkılmaz kalelerimizin içindeyiz diye düşünürdüm

ne o benden ne ben ondan geçebilirim derdim

5 years ago

söylesene, sen benimle batmayı mı seviyorsun yoksa seninle batıktan çıkmaya çalışmamızı mı?

6 months ago

it’s borderline actually.

i crave being someone’s first choice so bad. why does no one ever choose me over others?

5 years ago

beni bekle,mutlaka döneceğim.söyle kim önleyebilir buluşmamızı..

10 months ago

seni çok seviyorum ama

ait olmadığımı hissettiren yerler için savaşmamalıyım

5 months ago
THE MUMMY RETURNS (2001) Dir. Stephen Sommers Rachel Weisz As Evelyn O’Connell (Carnahan)
THE MUMMY RETURNS (2001) Dir. Stephen Sommers Rachel Weisz As Evelyn O’Connell (Carnahan)
THE MUMMY RETURNS (2001) Dir. Stephen Sommers Rachel Weisz As Evelyn O’Connell (Carnahan)
THE MUMMY RETURNS (2001) Dir. Stephen Sommers Rachel Weisz As Evelyn O’Connell (Carnahan)
THE MUMMY RETURNS (2001) Dir. Stephen Sommers Rachel Weisz As Evelyn O’Connell (Carnahan)
THE MUMMY RETURNS (2001) Dir. Stephen Sommers Rachel Weisz As Evelyn O’Connell (Carnahan)

THE MUMMY RETURNS (2001) Dir. Stephen Sommers Rachel Weisz as Evelyn O’Connell (Carnahan)

  • trulyeattherich
    trulyeattherich reblogged this · 3 months ago
  • gullfiskencxx
    gullfiskencxx reblogged this · 3 months ago
  • gullfiskencxx
    gullfiskencxx liked this · 3 months ago
  • nocturnalr4ven
    nocturnalr4ven liked this · 3 months ago
  • allurrement
    allurrement reblogged this · 3 months ago
  • thegaygore
    thegaygore reblogged this · 3 months ago
  • paneynay
    paneynay liked this · 4 months ago
  • mrakjutra
    mrakjutra reblogged this · 4 months ago
  • mrakjutra
    mrakjutra liked this · 4 months ago
  • farqui
    farqui reblogged this · 5 months ago
  • annaul82f
    annaul82f liked this · 7 months ago
  • walaamm
    walaamm liked this · 10 months ago
  • 7ds
    7ds liked this · 11 months ago
  • komladze
    komladze liked this · 11 months ago
  • 543876klc
    543876klc liked this · 1 year ago
  • helium-bones
    helium-bones reblogged this · 1 year ago
  • meinzimmerohnezeit
    meinzimmerohnezeit liked this · 1 year ago
  • cant-fly444
    cant-fly444 liked this · 1 year ago
  • ready-to-loose-my-mind
    ready-to-loose-my-mind reblogged this · 1 year ago
  • brennanes
    brennanes liked this · 1 year ago
  • snoozieqzie
    snoozieqzie liked this · 1 year ago
  • maneatermoon
    maneatermoon reblogged this · 1 year ago
  • amor98fati
    amor98fati liked this · 1 year ago
  • icanthinkofabettername
    icanthinkofabettername reblogged this · 1 year ago
  • bad-tired
    bad-tired reblogged this · 1 year ago
  • bedazzzled75
    bedazzzled75 liked this · 1 year ago
  • bittersweet-poem
    bittersweet-poem reblogged this · 1 year ago
  • bittersweet-poem
    bittersweet-poem liked this · 1 year ago
  • horuseyemai
    horuseyemai reblogged this · 1 year ago
  • duchessrapha
    duchessrapha liked this · 1 year ago
  • saaatira
    saaatira reblogged this · 1 year ago
  • zopi-clona
    zopi-clona reblogged this · 1 year ago
  • zopi-clona
    zopi-clona liked this · 1 year ago
  • brokenwings3
    brokenwings3 reblogged this · 1 year ago
  • brokenwings3
    brokenwings3 liked this · 1 year ago
  • 455u
    455u reblogged this · 1 year ago
  • 455u
    455u liked this · 1 year ago
  • velvet-variations
    velvet-variations reblogged this · 1 year ago

*sevginin kutsallığı hep içimde*

124 posts

Explore Tumblr Blog
Search Through Tumblr Tags