Teşekkürler baba, hevesleri kursakta bıraktığın bir gündü.
Kız öldü!” diyorum, “Tek başına dışarıdaymış” diyor.
“Kız öldü!” diyorum, “Nasıl giyinmiş” diyor.
“Kız öldü!” diyorum, “Soyu sopu, dini, ırkı neymiş?” diyor.
Yahu Kız diyorum, öldü...
Umutları, hayalleri, geleceği öldü.
Annesi öldü, babası öldü. İnsanlık öldü.
"Demek benimle görüşmek istiyorsun?" diye sordu Tanrı.
"Eğer zamanınız varsa." dedim.
Gülümsedi,
"Benim zamanım sonsuzdur." dedi. "Ne sormak istiyorsun bana?"
"İnsanoğlunun seni en çok şaşırtan davranışlarını."
Tanrı şöyle cevapladı sorumu:
"Çocukluktan sıkılırlar, büyümek için acele ederler ve sonra çocukluklarını özlerler. Para kazanmak için sağlıklarını kaybederler ve sağlıklarını geri kazanmak için para veririler. Gelecekten endişe ederken bugünü unuturlar, böylece ne bu günde ne gelecekte yaşarlar. Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşarken, hiç yaşamamış gibi ölürler."
sanki altı yaşındayım, balkonun demirlerinden ayaklarımı sarkıtmışım. suratımda bir tokat izi, o kadar küsüm ki kendimle bile konuşmuyorum.