“Dostum dostum güzel dostum bu ne beter çizgidir bu bu ne çıldırtan denge; yaprak döker bir yanımız bir yanımız bahar bahçe.” 🌾 Hasan Hüseyin Kormazgil
Hadi yine iyiyim 😏
Sevdiğim bir duâdır; -Allah’ım Gönlümüzde olanı hakkımızda hayırlı eyle, hakkımızda hayırlı olana gönlümüzü razı eyle!🌸🍃
Ne kaderime küstüm ne Devletime küstüm… Devlet çağırıyor der giderdi O Devleti bir defa bekledi ama Devlet gelmedi… Koca Reis Alperen #MuhsinYazıcıoğlu #ŞehitMuhsinYazıcıoğlu
Bir yerde okudum; “namazda dünyalık şeyler düşünme, düşündüğün kişiyi Allah alır elinden, ondan çok sevme kimseyi” diyordu.
Hikayeye göre günün birinde Franz Kafka rutin yürüyüşlerini yaptığı parkta küçük bir kıza rastlamış. Kız ağlıyormuş. Oyuncak bebeğini kaybetmiş ve bu onu oldukça üzmüş. Kafka bebeği onun yerine aramayı önermiş ve ertesi gün aynı noktada buluşmak üzere sözleşmişler. Bebeği bulamaması üzerine Kafka küçük kıza bebeğin ağzından bir mektup yazmış ve buluştuklarında kendisine okumuş: “Lütfen benim için kederlenme, dünyayı görmek için uzun bir yolculuğa çıktım. Sana başımdan geçenleri anlatacağım.” Bu birçok mektubun ilkiymiş. Kafka küçük kızla her buluştuğunda sevgili oyuncak bebeğin hayali maceralarını özenle yazdığı mektuplardan ona okurmuş. Küçük kız da bu şekilde avunurmuş. Derken gün gelmiş, görüşmelerin artık sonu gelmiş. Kafka son görüşmede küçük kıza bir oyuncak bebek getirmiş. Küçük kız, aslından oldukça farklı olan oyuncak bebeğe şaşkınlıkla bakakalmış. Bebeğe iliştirilmiş bir not küçük kızın şaşkınlığını gidermiş: “yolculuğum beni çok değiştirdi.” Uzun yıllar sonra, artık bir yetişkin olmuş olan küçük kızımız, gözü gibi baktığı bebeğinin, gözünden kaçırdığı bir çatlağının içine sıkıştırılmış bir mektup bulur. Kısaca şöyle yazmaktadır: “Sevdiğin her şeyi er ya da geç kaybedeceksin, ama sonunda sevgi başka bir surette geri dönecek.”
“Güzellik” mi? Güzellik isteyen kim? Issız bir yerde yaşamak istiyorum; adımı da bakkaldan, kasaptan, sütçüden başka kimse bilmesin…🌸
şuan bunu saatlerce boş boş izleyebilirlm
☂️💿
“insanoğlu beklerken nefes almaz, yutkunur.”
gidiyor musun? yine -çağırdılar. bu sefer gitme,şunun şurası 2 ay sık dişini biraz dayan,çocuğumuz doğsun, sen olmasan ölmezler ya! -onlar orada ölmezler ama gitmezsem aldığım her nefeste ben ölürüm. hakkını helal et..
Az Buçuk Elektrikten Anlayan Elektrik Mühendisi /// Çokça Eski kafalı /// Bu çağın en çok kaybedeni //
113 posts