Heyecan ve hevesle ikişer üçer çıktığımız merdivenlerden nasıl da duvarlara tutuna tutuna indik ama.
yatmadan önce söyleyecek bir şeyin var mı tavan
her zerrem sen, her zerren ben.
önce kavuşma ardından hafif karıncalanma ayaklarda. hafif mide bulantısı ile karışık kelebeklenme hissi. yüzde kocaman bi’ gülümseme. sürekli öpme hissiyatı ve sürekli yanında yanında nefes alsın isteği. sonra vedalaşma. farklı otobüsler. kafayı cama dayamak ve o an özlemeye başlayarak kahrolmak.
Hangi şehir
Antalya
taktik maktik yok, öpüşelim
tanrım, kabullen artık ikimiz de bu işin içinden çıkamıyoruz.
hiç kurulmamış cümleler var, onları sana armağan ediyorum'
şuan olduğum durumun hiçbir dil de tarifi olamaz
Kendi kendini intihar fikrinden vazgeçiren birinin ne kadar ihtiyacı olur ki diğer insanlara?
İyi misin?
Herşey bir sokak çocuğunun elini cebine sokabildiği kadar boş.
Öznesi olmayan cümleler gibi değersiz.
Ve senin “iyi misin soruna “iyilik” dediğim kadar yalan.!