İnsan insana çözüm olmalı,
Düğüm değil...
İnsan insana ilaç olmalı,
Dert değil...
İnsan insana yoldaş olmalı,
Yük değil...
İnsan insana lazımdır;
Ama; İNSAN İNSANA...
Hiç Bir Acı Yokluğun Kadar Acıtmadı..
Sustum Lal Dilim Şimdi..
Gözlerime Perde Çektim..
Ellerime Kelepçe Ayağımda Prangalar…
Açıtıyor Kanatıyor Öldürüyor Yokluğun.
Ha Geldi Gelecek Diyorum..
Bekliyorum Bekliyorum, Bekliyorum
Gelmiyorsun..
Hüsrana Boğuluyorum..
Hayallerim ile Birlikte Suya Düşüyorum…
Ve Anladımki Hiç bir Acı Yokluğundan Acı Değildi..!
Suskun-şair
Yarın öleceğimizi bilsek tüm kırgınlıkları unuturuz...!ama sonsuza kadar yaşayacakmışız gibi kırıcı ve gururluyuz...!
Bismillahirrahmanirrahim;
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
"O, beni yaratan ve bana doğru yolu gösterendir."
79. "O, bana yediren ve içirendir."
80. "Hastalandığımda da O bana şifa verir."
81. "O, benim canımı alacak ve sonra diriltecek olandır."
82. "O, hesap gününde, hatalarımı bağışlayacağını umduğumdur."
83. "Ey Rabbim! Bana bir hikmet bahşet ve beni salih kimseler arasına kat."
84. "Sonra gelecekler arasında beni doğrulukla anılanlardan kıl."
85. "Beni Naîm cennetinin varislerinden eyle."
86. "Babamı da bağışla. Çünkü o gerçekten yolunu şaşıranlardandır."
87. "(Kulların) diriltilecekleri gün beni utandırma!"
88. "O gün ki ne mal fayda verir ne oğullar!"
89. "Allah'a arınmış bir kalp ile gelen başka."
90. Cennet, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara yaklaştırılacak.
91,92,93. Cehennem de azgınlara gösterilecek ve onlara, "Allah'ı bırakıp da tapmakta olduklarınız nerede? Size yardım ediyorlar mı veya kendilerini kurtarabiliyorlar mı?" denilecek.
94,95. Artık onlar ve o azgınlar ile İblis'in askerleri hepsi birden tepetakla oraya atılırlar.
96. Orada onlar taptıklarıyla çekişerek şöyle derler:
97. "Allah'a andolsun! Biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz."
98. "Çünkü sizi, âlemlerin Rabbi ile bir tutuyorduk."
99. "Bizi ancak (önderlerimiz olan) suçlular saptırdı."
100. "İşte bu yüzden bizim şefaatçilerimiz yok."
101. "Candan bir dostumuz da yok."
102. "Keşke (dünyaya) bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak."
103. Elbet bunda bir ibret vardır. Onların çoğu iman etmiş değillerdi.
104. Şüphesiz senin Rabbin, mutlak güç sahibi olandır, çok merhametli olandır.
"ŞUARA SURESİ" Abdulbasit Abdülsamed
Bir “Hayırlısı” ile üzerini örttüğüm “Keşke” lerim var.
Birde “İnşallah” ile saklamaya çalıştığım çaresizliklerim...
Hasbünallahü Ve Ni’mel-Vekil Nimel Mevla Ve Nimen-Nasir
Gufrâneke Rabbenâ Ve İleykel-Masîr
Allah bize yeter;
o ne güzel vekildir, o ne güzel mevladır,
o ne güzel yardımcıdır.
Rabbimiz! senden affını dileriz, zira dönüs, ancak Sana’dır.
Dayan be gönlüm!. Bîçâre değilsin, Yaradan sana yâr.. Kimsesiz değilsin, yanında "Kimsesizler kimsesi" var! Biliyorum, Sığmazsın hiç bir yere bu sevdayla, dünya sana dar! Ama dayan gönlüm! Dayan ki her gecenin mutlaka bir sabahı var... Necip Fazıl KISAKÜREK
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
Seni olmadığın zamanlarda da sevmiştim,
Olmadığın baharlarda da…
Ama hiç bu kadar telaşlanmamıştım.
Beklememişiz üstelik birbirimizi…
Birlikte ıslandığımız yağmurlarımız yok…
Ne kavgalarımızın adı bir olmuş,
Ne “dost” diye baktığımız yüzler…
Ayrı ayrı akmış göz yaşlarımız.
Ben, asırlardır okşamamışım yanağını,
Senin yüzün ağlamaktan yorulmuş…
Ama yine de
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
Bir, yüzün vardı görmediğim,
Bir, sesin…
Hiç duymadığım…
Kokunu çiçeklerle tanımlayamazdım.
Dokunmadım, bilemezdim
Ellerinin beyazlığını.
Hangi şarkının neresinde,
Hangi şiirin en sevdalı sözünde
Çıkacaktın, bilemezdim.
Dilimin ucundaydın hep,
İşte; şimdi düşüverdin!
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
“Ağır ağır çıkılan bir merdiven” yok…
Eskittiğin yıllardan değil,
Sızlayınca yüreğin, anlıyorsun:
Yine gecikmişsin…
Sen, yeni yeni öğreniyorsun sevmeyi,
Bense çoktan düşürmüşüm aklıma ölümü.
Gönlün bedene baş kaldırdığı yerdeyim…
Ama yine de
HOŞ GELDİN,
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
Rabbim !
Haller bir tek sana hakkıyla ayandır.
darılmışlığıma, kırılmışlığıma, dökülmüşlüğüme merhamet et…
Takdir senindir. Ya Rabbi...! Sen ki imkansızı
mümkün kılarsın darda koyma bizi. Dara
düştüğümüzde'de şükredenlerden eyle bizi..
AMÎN...🕊
Yaralayan da, yarayı dağlayan da, İyileştirip yaraya kabuk bağlayan da, YARADAN'dır.. İmtihandasın Ey İnsan; Sükut et, sabret, şükret !
Yorgunum dersin;“sırtında taş mı taşıdın?” derler. Mecal bulup“taş,sadece sırtta taşınmaz!” bile diyemezsin...!