“Bildiğin gibi değil…!
Herkes çok âşık buralarda,
herkes terk edilmiş ve yalnız.
Durumlar karışık, çok şair var…
Soğuk desen kıvamın da…
Yazmayayım diyorum bir şarkının içinden çıkıyorsun...
Diyeceğim o ki;"Gözüm yaşarıyor,çiğerim kanıyor"
Gelmelisin…
Halis Karabenli
Bağışlayıcı olmak büyük bir erdemdir. Bağışlamamak, sevginin önüne set çeker. Bağışlayıcı olun, Allah’ın sizi bağışlamasını sevmez misiniz?” ifadesiyle bağışlanma müjdesi verir Kuran. Ne önemli bir nimet! Neden intikam almak ister ki insan? Unutmayalım; Allah Muntakim’dir. “Allah, intikam sahibi, güçlü ve üstün olan değil midir?” (Zümer Suresi, 37)
Yüce Rabbim, “… İyilik edin. Şüphesiz Rabbim, iyilik edenleri sever” (Bakara Suresi, 195) buyurur.Rabbim'in Sevgisini kazanabilmek için “iyi” olmamız gerektiğini haber verir...
Selâm ve dua ile ....
Gitmek gerekir bazen. Fazla yormadan daha çok bıktırmadan . Eğer vaktiyse ardına bile dönüp bakmadan...!
Elmas yontulmadan İnsan ise dini eğitim ve terbiye almadan mükemmelliğe ulaşamaz...!
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
Seni olmadığın zamanlarda da sevmiştim,
Olmadığın baharlarda da…
Ama hiç bu kadar telaşlanmamıştım.
Beklememişiz üstelik birbirimizi…
Birlikte ıslandığımız yağmurlarımız yok…
Ne kavgalarımızın adı bir olmuş,
Ne “dost” diye baktığımız yüzler…
Ayrı ayrı akmış göz yaşlarımız.
Ben, asırlardır okşamamışım yanağını,
Senin yüzün ağlamaktan yorulmuş…
Ama yine de
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
Bir, yüzün vardı görmediğim,
Bir, sesin…
Hiç duymadığım…
Kokunu çiçeklerle tanımlayamazdım.
Dokunmadım, bilemezdim
Ellerinin beyazlığını.
Hangi şarkının neresinde,
Hangi şiirin en sevdalı sözünde
Çıkacaktın, bilemezdim.
Dilimin ucundaydın hep,
İşte; şimdi düşüverdin!
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
“Ağır ağır çıkılan bir merdiven” yok…
Eskittiğin yıllardan değil,
Sızlayınca yüreğin, anlıyorsun:
Yine gecikmişsin…
Sen, yeni yeni öğreniyorsun sevmeyi,
Bense çoktan düşürmüşüm aklıma ölümü.
Gönlün bedene baş kaldırdığı yerdeyim…
Ama yine de
HOŞ GELDİN,
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
Senden sonra 23 şehir gezdim.
3 kilo aldım.
Saçlarımı 6 kez boyadım.
Dünya bilmem kaç 365 günde
bilmem kaç dönümünü tamamladı.
Darbe oldu.
İhtilâl oldu.
Barış gelmedi.
Savaş bitmedi.
Seni özledim.
İltica edecek tek yer bulamadım.
Gittiğim her yerde senden bir nefes bıraktım. Belki yürürsün aynı sokakta.
Ayak izime denk düşer ayak izin.
Belki saçına değer nefes.
Belki sen de bir gün özlersin diye, seni uzakta bıraktım.Seni uğurladım.
Sana kavuştum.Seni terk ettim.
Bilmem kaç kilometre yol gittim.
Evren kaydı.
Sen göğüs kafesimden milim kaymadın.
#Ezel Roz Manaz#şiir#
Sustuğum şeyler var,
Hiç konuşmadıklarım...!
İçimde kaybolduğum şehirler,
Ve içimde kaybolup giden insanlar...!
Eskisi kadar kafama takmasam da bazı şeyleri,
Bazen yine de içimin almadığı haksızlıklar var...
Hak ettiklerimle vazgeçtiklerimi
Ayırdığım günden bu yana,
Solumu sevdiklerime, yolumu ise;
#Allah'a bıraktım...#
O ki; varacağım yeri de benden daha iyi biliyor..!
Ve biliyorum ki;
Sabreden kullarına, en hayırlısından veriyor..
İki gözüm bilirsin beni fazla konuşamam. Anlatamam içimdekilerini, susturulmuşum anlaşılmamışım, bu yüzdendir sessizliğim, bir sana dökülür içim, getir dizlerine uzanayım biraz, oracıkta ölesim var...
"Kadınlar bir gün çekip gittiklerinde, peşlerinde ’yetim-öksüz’ kalan çok olur.
Mutfaktaki dolap, perdeler, kavanozun içindeki eski düğmeler, özenle saklanmış küçülmüş giysiler, dolap diplerindeki kurdeleler...
Çekmecenin dibinde artık kimsesizdir eski tarak.
Sabah karanlığında mutfaktan gelen tıkırtılar susar, yetim kalmıştır tabaklar.
Bir kadın gittiğinde hep suyu unutulur saksıların.
Sık sık boynunu büker ’sarıkız’.
Teki kalmış o eski bardağın anlamını bilen olmaz, değerini kimse anlayamaz krom hac tasının.
Balkon artık sessizdir.
Koridor kimsesiz.
(.......)
Bir kadın gittiğinde...
Bir kadın gittiğinde ne çok kişi gider aslında; bir ağır işçi, bir temizlikçi, bir bakıcı, bir bahçıvan, bir muhasebeci...
Bir anne gider...
Bir dost...
Bir arkadaş...
Bir sevgili...
Ne çok kişi yok olur aslında, bir kadın gittiğinde..."
Bütün olmazlarıma rağmen sen olurum ol
Olur mu?
Sen benim dualarım da sakladığım
Göz Yaşımı içime akıttığım
Acıya alıştığım yokluğunda
Rüzgâra karıştığımsın
Sen benim daldığım uzaklarım
En ücra köşelerim
Gizli sığınağım .
Yağmur sonrası toprak kokum
Gün ışığın da içimi ısıtanım
Sen benim adını koyamadığım
Sevdikçe doyamadığımsın
Kaçıp kurtulamadığım
Varıp kavuşamadığım .
Yandıkça yandığım
Yazdıkça yazdığım
Sebepsiz nedensiz sessizce sevdiğimsin...!!!
Âşk-ı vuslat
Sessiz kutlayın Bayramı ÇÜNKÜ...,Bazı Evlerin Namazdan,Dönen BABASI,..Bazı Evlerin Kahvaltı Hazırlayan Annesi Olmayacak..,Râbbim Mekanlarını Cennet eylesin...!
ÂMİN...!