Yüküm ağır
Yolum uzun
Gönlüm de kırık
Tek bildiğim birşey var :
"Rabbim de çok büyük..."
اَلْحَمْدُ ِلله
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
Seni olmadığın zamanlarda da sevmiştim,
Olmadığın baharlarda da…
Ama hiç bu kadar telaşlanmamıştım.
Beklememişiz üstelik birbirimizi…
Birlikte ıslandığımız yağmurlarımız yok…
Ne kavgalarımızın adı bir olmuş,
Ne “dost” diye baktığımız yüzler…
Ayrı ayrı akmış göz yaşlarımız.
Ben, asırlardır okşamamışım yanağını,
Senin yüzün ağlamaktan yorulmuş…
Ama yine de
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
Bir, yüzün vardı görmediğim,
Bir, sesin…
Hiç duymadığım…
Kokunu çiçeklerle tanımlayamazdım.
Dokunmadım, bilemezdim
Ellerinin beyazlığını.
Hangi şarkının neresinde,
Hangi şiirin en sevdalı sözünde
Çıkacaktın, bilemezdim.
Dilimin ucundaydın hep,
İşte; şimdi düşüverdin!
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
“Ağır ağır çıkılan bir merdiven” yok…
Eskittiğin yıllardan değil,
Sızlayınca yüreğin, anlıyorsun:
Yine gecikmişsin…
Sen, yeni yeni öğreniyorsun sevmeyi,
Bense çoktan düşürmüşüm aklıma ölümü.
Gönlün bedene baş kaldırdığı yerdeyim…
Ama yine de
HOŞ GELDİN,
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır. Üşüyorum, kapama gözlerini...!!!
Ahmed arif
uzaktan seviyorum seni
kokunu alamadan,
boynuna sarılamadan
yüzüne dokunamadan
sadece seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni
elini tutmadan
yüreğine dokunmadan
gözlerinde dalıp dalıp gitmeden
şu üç günlük sevdalara inat
serserice değil adam gibi seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni
yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden
en çılgın kahkahalarına ortak olmadan
en sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan
öyle uzaktan seviyorum seni
kırmadan
dökmeden
parçalamadan
üzmeden
ağlatmadan uzaktan seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni;
sana söylemek istediğim her kelimeyi
dilimde parçalayarak seviyorum
damla damla dökülürken kelimelerim
masum beyaz bir kağıtta seviyorum
"Ne kötüdür insanın aklıyla yüreği arasında çaresiz kalması.
Ne kötüdür ona an kadar yakın,bir asır kadar uzak olması!"
"Ve bilir misin"
Ne acıdır insanın bildiğini anlatamaması...
"Ben"deyip susması,"Sen"deyip ağlamaklı kalması..
N.Hikmet RAN.
incinsen de, incitme. İnsan dilinin arkasında gizlidir.
Haci bektaş-i veli
Hiç Bir Acı Yokluğun Kadar Acıtmadı..
Sustum Lal Dilim Şimdi..
Gözlerime Perde Çektim..
Ellerime Kelepçe Ayağımda Prangalar…
Açıtıyor Kanatıyor Öldürüyor Yokluğun.
Ha Geldi Gelecek Diyorum..
Bekliyorum Bekliyorum, Bekliyorum
Gelmiyorsun..
Hüsrana Boğuluyorum..
Hayallerim ile Birlikte Suya Düşüyorum…
Ve Anladımki Hiç bir Acı Yokluğundan Acı Değildi..!
Suskun-şair
“Rabbiniz yalnız kendisine kulluk etmenizi ve ana-babaya iyilik etmeyi (emir) buyurmuştur. Eğer onlardan biri veya her ikisi,senin yanında iken ihtiyarlayacak olursa, onlara karşı; «Öf!» bile demeyesin,onları azarlamayasın.İkisine de hep tatlı söz söyleyesin.”(el-İsrâ, 23)
Sevgili Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-bu hususu birçok hadîs-i şeriflerinde müjde mahiyetinde şöyle dile getirmiştir:
“Ana-babasına itaat eden, ikram ve ihsanda bulunana ne mutlu! Allah-celle celâlühû-onun ömrünü artırsın.” (Heytemî, Mecmau’z-Zevâid, c. VIII, s. 137)
Mü’min, ana-babasına iyilik ve ihsanda bulunursa; Cenâb-ı Hak da o insana ihsan,ikram ve yardımda bulunur.
"Ana-babanın yüzüne sevgi ile bakmak ibadettir.” (Ebu Nuaym)
“Kim ana-babasının yüzüne şefkat ve merhametle bakarsa, Allah Teâlâ onun için makbul olan bir haccın sevabını yazar.” (Nehc’ul- Fesaha)
Bir “Hayırlısı” ile üzerini örttüğüm “Keşke” lerim var.
Birde “İnşallah” ile saklamaya çalıştığım çaresizliklerim...
Sessiz kutlayın Bayramı ÇÜNKÜ...,Bazı Evlerin Namazdan,Dönen BABASI,..Bazı Evlerin Kahvaltı Hazırlayan Annesi Olmayacak..,Râbbim Mekanlarını Cennet eylesin...!
ÂMİN...!
Bir yanımız zehir zemberek,bir yanımız bahar bahçe...!