If I have learned anything in this long life of mine, it is this: in love we find out who we want to be; in war we find out who we are.
Kristin Hannah (via quotemadness)
Mutlu yaşayamayacaksam en azından onurlu ölürüm derdim hep Galiba senin varlığınla her ikisine birlikte sahip olabileceğim
Güzel bir manzara. Kalbime gidiyor..
“Summer with Monika” dir. Ingmar Bergman (1953) screening on a side of a barn in Iowa, USA.
Should I tear my eyes out now? Everything I see returns to you somehow
Should I tear my heart out now? Everything I feel returns to you somehow
‘kucaklamak isterdi ölümü ve sonsuzu, ölü buldu onu sabah rüzgarı. ölü buldu onu sabah rüzgarı. ölü buldu onu sabah rüzgarı. yamalı bir yıldızdı ilerde ışıyacak, demekle özetliyor: bu dünyada yalnızız, olmadı kimseye lazım, aranmadı, eski bir yara izi sızladı her eğilişinde insanlara, eski bir yara izi sızladı her eğilişinde insanlara, eski bir yara izi sızladı her eğilişinde insanlara, eski bir yara izi sızladı her eğilişinde insanlara, eski bir yara izi sızladı her eğilişinde insanlara, doğduğu günden beri kalbinde bir delik almak için bütün sızıları içine, çare yok dünyadan gideyim gayrı’
Tutunamayanlar'a yeniden başladım. (17.02.22)
Well I've got thick skin and an elastic heart
But your blade it might be too sharp
I'm like a rubber band until you pull too hard
But I may snap when I move close
But you won't see me fall apart
'Cause I've got an elastic heart
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
Iyisi mi,beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni gorebilesin
Fedakarliğimi anlıyorsun
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşiyorum yanında senin.
Sonra, sen de ölünce
kavanozuma gelirsin.
Ve orada beraber yaşarız
külümün içinde külün
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar...
Ama biz
o zamana kadar
o kadar
karışacağız
ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
yan yana düşecek.
Toprağa beraber dalacagız.
Ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasndan nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak
iki çiçek açacak :
biri sen
biri de ben.
Biz buradayken, beraberken, bir bağlantımız olduğunu düşündüm, Çok sevdik, geç uyuduk, geç uyandık Her yere beraber gidiyorduk Her sabah kahvaltıda bir yumurtalı sandviç paylaştık Harika olduğumuzu düşünüyorum, bizken, beraberken Sen akıllısın Eğlencelisin En iyi oda arkadaşı En iyi ortak En iyi meslektaş Sensin En çok sensin Hayatımda gördüğüm en güzel kadın Gülüşün beni her zaman mutlu edebilir. Hadi bakalım dünya bitti, hadi kapatıp gidelim, Depresyonda olabilirim üzgün olabilirim ama sana baktığımda Seninle konuştuğum zaman Sevdiğini duyduğumda, ve gülüşüne baktığımda Bana whatsapp'tan mesaj attığında Ve bana bir emoji gönderdiğinde Kalbim göğsümden fırlıyor gibi hissediyorum Sen en tanıdığım en iyi insansın, ve Leibniz haklıydı bu varolan evrenlerin en iyisi, ve Oğuz Atay o 500. Sayfadan itibaren ne anlatmaya çalışmış artık anlıyorum, seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırmışım, gerçekten.
“Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi. Resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim, yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim...”
243 posts