"Bir insan bir insana elbette ki yeterdi.."
- Herkes geçer diyor. Geçer mi Efendim ?
- Herkes ne bilir acımı Olric? Her gün biraz daha acır sonra, biraz daha ve biraz daha. Ama en sonunda ne olur biliyor musun Olric? Geçmez evet geçmez. Geçti sanırsın ama, geçmez... Örneğin, alışverişe çıkarsın bir mağazaya girersin. Öyle bir şarkı çalmaya başlar ki hatırlatır, dağıtır. Geçmez...Geçer sanırsın ama geçmez. Daha az akla gelmeye başlar, alışıyorum galiba dersin. Arkadaşlardan biri görmüştür onu biriyle bir yerde bir şeyler içerken.. Boğazın kurur, yutkunamazsın ama geçmez... Geçer sanırsın ama geçmez. Telefonun ekranında duvar kağıdı değildir artık, kendinden bile sakladığın bir fotoğrafını görürsün aklındaki galeride. Gözüne çarpar, hatırlatır. Vurur, geçmez. Rehberden adını silmişsindir, numara aklından geçip gitmez. Oturduğu semtin otobüsü önünden geçer sen durakta gözlerin dolmuş beklerken. Defalarca doğru durakta inme telaşı yaşadığın o toplu taşıma faaliyeti gözden yaş taşırma hareketine döner. Binmezsin, ama geçmez. Yine Geçti sanırsın Olric, unuttum dersin.. ama geçmez Olric... Adına bir filmde rastlarsın, alelade bir radyo programının canlı bağlantı kısmında istek bir şarkı üzerine.. Sezen Aksu - Vazgeçtim talep olunmuştur. Çalınır, geçilmez. Acır, geçmez. Birilerini öpüşürken gördüğünde gözünüze çarpan ani bir düşünce ile sarsılır dudağın bir başka dudağa geçme eylemi ve ardından gelen o da birini öpüyor mudur acaba sorusu ve muhtemeldir öpmesi.. Canın acır için kanar, geçmez... Başka birini basmak istersin kanayan yarana. Saçı onun gibidir, gözleri onunkiler gibi kocaman. Sesi onunki gibi ince. Bakarsın, gördüğün o değildir.. Hayal kırılır, parçalar esner. Dağılır, ama geçmez. Acır ama, geçmez Olric.
אם יום אחד תצטרכי לבחור בין העולם לאהבה, תזכרי את זה. אם תבחרי את העולם, תאבדי את אהבה. אבל אם תבחרי את האהבה, איתה תכבשי את כל העולם.
I have nothing without you.... Everything I have, is pointless. So everything means nothing, when I am not with you...
Moon interlude. By astrofalls.
I think a lot about how we as a culture have turned “forever” into the only acceptable definition of success.
Like… if you open a coffee shop and run it for a while and it makes you happy but then stuff gets too expensive and stressful and you want to do something else so you close it, it’s a “failed” business. If you write a book or two, then decide that you don’t actually want to keep doing that, you’re a “failed” writer. If you marry someone, and that marriage is good for a while, and then stops working and you get divorced, it’s a “failed” marriage.
The only acceptable “win condition” is “you keep doing that thing forever”. A friendship that lasts for a few years but then its time is done and you move on is considered less valuable or not a “real” friendship. A hobby that you do for a while and then are done with is a “phase” - or, alternatively, a “pity” that you don’t do that thing any more. A fandom is “dying” because people have had a lot of fun with it but are now moving on to other things.
I just think that something can be good, and also end, and that thing was still good. And it’s okay to be sad that it ended, too. But the idea that anything that ends is automatically less than this hypothetical eternal state of success… I don’t think that’s doing us any good at all.
“I still love the people I’ve loved, even if I cross the street to avoid them.”
— Uma Thurman
🤎⚜️Hello November⚜️ 🤎
Herkes geçer diyor. Geçer mi Efendim ?
- Herkes ne bilir acımı Olric? Her gün biraz daha acır sonra, biraz daha ve biraz daha. Ama en sonunda ne olur biliyor musun Olric? Geçmez evet geçmez. Geçti sanırsın ama, geçmez... Örneğin, alışverişe çıkarsın bir mağazaya girersin. Öyle bir şarkı çalmaya başlar ki hatırlatır, dağıtır. Geçmez...Geçer sanırsın ama geçmez. Daha az akla gelmeye başlar, alışıyorum galiba dersin. Arkadaşlardan biri görmüştür onu biriyle bir yerde bir şeyler içerken.. Boğazın kurur, yutkunamazsın ama geçmez... Geçer sanırsın ama geçmez. Telefonun ekranında duvar kağıdı değildir artık, kendinden bile sakladığın bir fotoğrafını görürsün aklındaki galeride. Gözüne çarpar, hatırlatır. Vurur, geçmez. Rehberden adını silmişsindir, numara aklından geçip gitmez. Oturduğu semtin otobüsü önünden geçer sen durakta gözlerin dolmuş beklerken. Defalarca doğru durakta inme telaşı yaşadığın o toplu taşıma faaliyeti gözden yaş taşırma hareketine döner. Binmezsin, ama geçmez. Yine Geçti sanırsın Olric,unuttum dersin.. ama geçmez Olric... Adına bir filmde rastlarsın, alelade bir radyo programının canlı bağlantı kısmında istek bir şarkı üzerine..Sezen Aksu - Vazgeçtim talep olunmuştur. Çalınır, geçilmez. Acır, geçme. Birilerini öpüşürken gördüğünde gözünüze çarpan ani bir düşünce ile sarsılır dudağın bir başka dudağa geçme eylemi ve ardından gelen. O da birini öpüyor mudur acaba sorusu ve muhtemeldir öpmesi.. canın acır için kanar, geçmez... Başka birini basmak istersin kanayan yarana. Saçı onun gibidir, gözleri onunkiler gibi kocaman. Sesi onunki gibi ince. Bakarsın, gördüğün o değildir.. Hayal kırılır, parçalar esner. Dağılır, ama geçmez. Acır ama, geçmez Olric.
Oğuz Atay, Tutunamayanlar
“Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi. Resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim, yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim...”
243 posts