Dün geçti, yarın olmayabilir, bugünü yaşa
dörtmartikibinyirmibir *
savurdum kendimi,yollarımı,içimi bir tebeşir parçası gibi yere düşüp parçalara ayrıldım toplanmak zaman aldı,keşke dedim keşke şu gökte rüzgarla dans edip yolunu bulmaya çalışan bir kuş olsaydım,keşke dedim keşke bir balık olsaydım,unutmak,en büyük aşkım olsaydı?vazgeçmek istemedeydim.normal bir günde bir kitap açsaydım okumaktan hiç sıkılmasaydım,gitmediğim görmediğim her bir yerde bir parçam olsaydı,kaybolan parçalarımı arayıp bulabilseydim keşke. Bir darağacına asılı ruhumu Tanrı’ya adadağım gün kaybettim kendimi bir daha kendimi bulmamak üzere.
O, kendi koluna, bacağına, kendi saçına, başına, kendi ağzından çıkan sese düşman. Kendine aynada bakmaya tahammülü yok. Uyuduğu geceye, uyandığı güne düşman. Sen ona can veremezsin, o senin iyi niyetine bile düşman.
The Sixteenth of September (1956) & A Friend of Order (1964) by René Magritte
tamamen kendi ellerimdeyim. her an sadece kendi ellerimde. kendime bir film izletebilirim, kendime bir kitap okutabilirim, kendime resim yaptırabilirim, kendime acı çektirebilirim, kendimi elimden tutabilirim. yapmam gereken, mecbur olduğum hiçbir şey yok, kendime iyi bakmak dışında. bir an duraksadığımda, tekrar ne yapacağımı bulmak ve onu yapmak zaman alıyor. ve bazen kendimi onu yapmak için ikna etmek. sisifos gibi, her gün aynı kayayı, odamın içinde yuvarlıyorum. tepeden aşağı değil, çemberin içinde. durursam ya kaya büyüyüp odayı kaplayacak, ya ona takılıp düşeceğim.
o kadar büyüdü ki yalnızlığım, her nereye dönsem, kendimle karşılaşıyorum.
"Babam gözümün önünde anama yumruk vurunca kendimi dışarı attım. Etrafıma baktım. Tavuklar, köpekler, koçlar, sığırlar.. Hiçbir hayvanın erkeği dişisine kuvvetini denemiyor. O zaman dedim ki dişisine vuran erkeğe hayvan bile demek yanlış. Hayvana haksızlık." -Yedi Numara