“Kendimi pek sevmem, yapmacığım. Ne sizin düşündüğünüz kişi, ne de olmak istediğim kişiyim. Toplum içinde bir maske takarım ve böylece kimse içimi göremez. Bu benim soytarı yüzümdür. Sizi mutlu eden bir şeyi söyleyebilirim ve sizinle mutlu olurum. Sinirli misiniz? ben de sinirliyim. Bu kadar benzer olmamız ne ilginç değil mi? Ben mutsuzum, ama bunu size söylemeyeceğim. Sadece sizin hislerinizi ölçeceğim bana sempati duyana kadar. Siz de aynı sebepten dolayı mutsuz olana kadar! Zeki misiniz? Güzel, ben de olabilirim. Ben de o kitabı okudum ve o filmi izledim. Ya sizin o sevdiğiniz şarkıya ne demeli? Ben de aynı sebepten dolayı seviyorum. Zeki değil misiniz? Öyleyse ben de değilim. Lisede matematik derslerini çok seyrek geçerdim. Ne kadar aptalız, öyle değil mi? Sizi sokakta görürsem hatırlamayabilirim. Eğer benim için o an önemli değilseniz unutulursunuz. Eğer sizi hatırlarsam saklanabilirim ve böylece konuşmak zorunda kalmam. Eğer planlarımda yoksanız ve benim için bir şey yapamıyorsanız, aklımda sadece boş bir çizgisinizdir. Söyleyecek hiçbir şeyim olmaz. Sizin düşündüğünüz kişi değilim ben! Sizin olduğunuz kişi olmak isterdim. Çok cesur olmak isterdim. Ama siz bunu bilmezsiniz. Yapabildiğiniz her şeyi ben de yapabilirim. Biraz daha vahşice ama! Gülebilirim de… fakat içim korkunçtur ve siz bunu da bilmezsiniz. Sizin düşündüğünüz kişi değilim ben! Sizin yerinizde olsam beni sevmezdim. Sizi içimdeki acıyı hissetmek için kullandım. Sizi benim için iyi şeyler düşünmeniz için… Sizin yerinizde olsam beni sevmezdim. Sizin düşündüğünüz kişi değilim ben! Hiçbir zaman benim yaşadığım hayatı yaşamayacaksınız! Hiçbir zaman beni gecenin ortasında uyandıran hayatı yaşamayacaksınız! Siz savaşmaktan vazgeçmiş gibi gözüktüğümü söyleyeceksiniz!!!…”
Yalnız mıyım ? O kadar çok yalnızım ki düşüncelerim ve düşüşlerim bile beni zamanla terk ediyor . Aldatılıyorum . Ya da kendimi bir şekilde avutmaya çalışırken , bir insanın , başka bir insanın gözlerinin yokluğuna bakarken kendimi sorgulamak ve ağlamak istiyorum . Bütün bunlar benim seçimim . Bütün bunlar benim hayatım . Hepsi . Geleceğim ya da geçmişim . Hepsi benim . Bu yüzden yalnızım ve hayatımı ellerimden almanıza asla izin vermeyeceğim . Ne bencillik ! Gerçek mi bu ? Bütün bunlar … ne zaman oldu ? Seçimlerimi yaparken ne kadardım ? Ve seçimlerimi kimin düşüşleri ve düşüncelerinden arınarak yaptım ? Seçimlerimi ben yapıyor olsaydım kendimden bu kadar nefret etmezdim . Öyleyse kim ? Hayır , bütün bunların bir sebebi olmalı . Öyle ya da böyle . Bir yere ulaşmalı . Gidilecek bir yol , varılacak bir sokak olmalı . Dünyanın bir ucunda bir başkasını keşfetmeli . Yaşamı hissetmeli ! Bir yerlere ait olduğunu hissetmeli insan . Burası , ve bütün bunlar … bana göre değil . Bu coğrafya . Bu yaşam . Sunulan bütün her şey . İzole edilmiş adalet bana göre değil . Arınmalıyım bütün bunlardan . Tanrı’yı bulmak için yola koyulmalıyım . Bunlar benim seçimlerim değil , asla . Nerede olduğum ya da nereden yola koyulacağım hakkında hiçbir fikrim yok . Neredeyim ? Olmak istediğim yerde değilim . Öyleyse hiçbir yerdeyim . Boşlukta bile değilim . Ya da ? Kelimeler beni , ben cümleleri tamamlıyorum . Yaşam kaynağım vücudumu terk ediyor . Sinirleniyorum . Endişe ve öfke içindeyim . Adapte olmak istiyorum . Tanrı’ya adapte olmak . Kendimi insanlara sunmadığım için mi oluyor bütün bunlar ? Hayır , aslında ben söylediklerimden ve anlattıklarımdan çok daha fazlasıyım . Yüzünüze gülümsüyorum ama kendimi darmaduman eden , içimi öldüren ağrılarım var .
Ellerime saçıma götürüp onları geriye atıyorum . Benim değillermiş gibi hissediyorum . Sanki başkalarının başkalaşımını yaşıyorum . Bugün on dört saat kırk beş dakika boyunca bunu tekrarladım . Hissettirebiliyor kendini . Ayak parmak uçlarımda ve topuklarımda huzuru hissediyorum . William Burroughs deli olmalı .Bir yere gideceğim izlemini veriyorlar bana . Ama içimdeki o salaş ağrı buna engel oluyor . Kıpırdayacak hatta ayağa kalkabilecek bir gücüm var . Bir seçim yapmak zorunda mıyım ? Hayır . Ve bu sırada iğrenç bir müzik çalıyor . Dinlemeden edemiyorum .
“Her yutkunuşum karanlığa gömüyor dünyayı, tiksiniyorum insanlardan. ne acıymış meğer, ne yamanmış insan olmak.’
Yürüyen bir trajediyim
Hiç kimse benim gibi değildi ve ben de hiç kimse gibi değildim. Ben tek başımaydım, onlarsa herkes.
Rainy loves granny
Studio Ghibli + Rain