Gece balkonda battaniyeye sarılı otururken, içeriden uykulu gözlerinle yanıma gel istiyorum.
“Bir gün şu karşıma otur da uzun uzun anlatayım sana; Kırılmak nasıl olur, ne anlama gelir, beden almış hali nasıldır.”
Şiir gibi bakan kadınları
Şiirden anlayan adamlar sevmeli.
Ya da, Şiir gibi bakan kadınlar
Şiirden anlayan adamları sevmeli.
Sevmeli ki, ziyan olmasın o mısralar..
Ya da onun gibi bir şey işte..
Bazı kadınlar kaç yaşında olursa olsun içinde uçan balon telaşıyla
Dans eden küçük bir kız çocuğu taşırlar
Abartılı sevmeleri saçmasapan halleri ve dudak büzüp
Şımarıkca omuz silkmeleri hep bu yüzdendir..
Ve saklambaç oynarken bir kuytu köşede uyuyakalmak kadar
Olasıdır onlar için oyunu kuralına göre oynamamak..
İçinden geldiği gibi davranan aklına ilk geleni konuşan,
Çıplak ayaklı dağınık saçlı bahçe düşesleridir bazı kadınlar..
Gülümsettiğiniz zaman küçücük göz bebeklerinin içine,
Sizi nasıl da kocaman yerleştirdiğini hayretle izlersiniz..
Seviyorsa ruhunuzu sesli kahkahalar atar yanınızda
Ve kıymetinizi derinden hissedersiniz..
Babasına ilk kez pişirdiği kahveyi taşıdığı gün olduğu kadar
Heyecanlı sevebilen kadınlar..
Ne kadar itina etse o kadar tökezleyebilen,
Sağa sola saçılan düş kırıklarını toplarken
Bağıra bağıra ağlayabilen gerçek kadınlar diyorum beyler..
Şanslıysanız onlardan biri mutlaka dokunur hayatınıza..
O zaman sakin olun..
Kalbindeki tırtıllara koza olun..
Düşmekten yorulmuştur yapabilirseniz
Kırılgan kalbine sığınak olun..
Sonra yaslanın ruhuna ve hiç susmayan bir şarkı olun.