İçimde sana uğrayan duraklar olsa da, sana gelmek de kolay değil, sana uğramadan, seni görmeden gitmek de.. Anlattığım yol hikayelerinden yola çıkarak söylesene bana; aradığın ben değilsem ne arıyorsun sen benim içimde? Niye bu ömür işgali, niye bunca çekilen acı?.. Vuslat yoksa sonunda duyulan bu özlem niye?
Hiç birşey seni sevmekten daha güzel değil.. Kalbinin daha yakından atması ve gülerken yüzünde beliren gamzelerini görmekten daha güzel bir manzara yoktur..
"Yoğun bir siz tabakası gibi acılar kalbinin dört duvarını sararken bir umut ışığının el uzatmasını istersin ama etraf daha da karanlığa gömülür. İşte o an, sisin içinde tamamen kaybolursun..."
İşin kolayına kaçmadım
Uğruna ölmedim yani
Uğruna ölünecek sandığım biri için yaşadım hep
Sen bunu da bilmedin
Ben bir bakışına bin anlam yükledim
Sen aşka kestirmeden gittin
Bir hayatın özetini bırakıp avuçlarıma
Şimdi gidiyorsun
Git
Bana karanlığın ne demek olduğunu öğretmeden
Bütün ışıklarımı söndürüyorsun
Bu cehennem cinayetlerini işliyorsun
Sonra bunlara intihar süsü veriyorsun
Yazıklar olsun yazıklar olsun
Susuyorsun susuyorum susayacaklarım bitmiyor
Hani sen sevdiğini
Yarı yolda bırakacak kadar yüreksiz değildin
Düşmemeyi öğretecektin nerdesin nerdesin. .
.
.
"Senin bana nasip olman, şahsi hayatımın en değer biçilmez talihidir."🌹
İnsan sevdiği birini aklında tutarak değil, onun yanında durarak göstermeli sevgisini. Yoksa ne yapayım ben Şam’daki kayısıyı.? . .
Mutlumuyduk sanki
Nefes alıyordu sadece aşkımız
Hiç bir iddası olmadan kısa çubuğu çekmiş
Durmuşuz...
paramparça oldum görmedin
Her bir parçam savruldur ayrı yerlere
“ Evvel refik bade’l-tarik” derler; önce yol arkadaşı sonra yol.”
Duraklamadan geçiyoruz birbirimizin sokaklarından, soluk almadan.. Kimse dokunmuyor kimsenin yarasına.. Herkes kendi içinde.. Herkes kendi iç kanamasında..!
Dönme. Bak canımı yakıyorsun ve yaşamak zorlaşıyor benim için. Acıdan uyuşmuş bir bedenle ne kadar yaşayabilirim ki ? Aldığım nefesin bir anlamı yok, yediğim yemeğin, içtiğim suyun, uyuduğum uykunun, yaşadığım hayatın hiçbir önemi yok. Benim sadece, açtığın yaralar ve seni seven kalbim arasında sıkışıp kalmışlığım var. Yapma. Gerçekten artık zorlanıyorum. Aklım senden nefret ediyor lakin içimde susturamadığım bir yanım sana aşık. Seni söküp atamıyorum. Bir köşede bırakıp kaçabilsem içim rahatlayacak, yüküm hafifleyecek, sırtıma saplanan onlarca bıçaktan biri çıkacak. Ama yapamıyorum. Seni bir köşede bırakıp öylece çekip gidemiyorum. Denedim. Gerçekten denedim. Seni bir köşede bıraktım. Lakin gözüm arkada kaldı. Olmadı. Tekrar her hücremle istedim seni. Sanırım artık kabullenmeliyim. Seni içimde yaşatmayı, seni benimle birlikte yürütmeyi kabullenmeliyim
Toprak kokunu getiriyor bana.
Yağmur sarılmanı.
Bazı vazgeçişler hiç adil değil
ama sen yok oluşu yazdın kaderime.
O değil de insan canını yakanı
neden, nasıl unutamaz?