Ben seni;
Örselenmiş bir yürekle sevdim...
İncinmiş duygular, güvensiz bir kalple sevdim...
Ben seni;
Kendime dönmüşken,
Yalnızlığı yüceltirken,
Acıyı kutsarken sevdim..
Ben seni;
Aşka tövbeliyken,
“Vebali boynuma” dedim,
Yeminimi bozdum da sevdim...
Ben seni;
“Korkuların canı cehenneme” deyip,
Yeniden kırılmayı göze aldım da sevdim..
Ben seni;
Oluru yokken, imkansızken,
O bildik inadımla,
Sonsuz aşka inandım da sevdim..
Ah sevgili, bilmiyorsun...
Şu yalan dünyaya,
Şu yalan aşklara inat,
Ben seni;
Çok sahi sevdim…
Dönme. Bak canımı yakıyorsun ve yaşamak zorlaşıyor benim için. Acıdan uyuşmuş bir bedenle ne kadar yaşayabilirim ki ? Aldığım nefesin bir anlamı yok, yediğim yemeğin, içtiğim suyun, uyuduğum uykunun, yaşadığım hayatın hiçbir önemi yok. Benim sadece, açtığın yaralar ve seni seven kalbim arasında sıkışıp kalmışlığım var. Yapma. Gerçekten artık zorlanıyorum. Aklım senden nefret ediyor lakin içimde susturamadığım bir yanım sana aşık. Seni söküp atamıyorum. Bir köşede bırakıp kaçabilsem içim rahatlayacak, yüküm hafifleyecek, sırtıma saplanan onlarca bıçaktan biri çıkacak. Ama yapamıyorum. Seni bir köşede bırakıp öylece çekip gidemiyorum. Denedim. Gerçekten denedim. Seni bir köşede bıraktım. Lakin gözüm arkada kaldı. Olmadı. Tekrar her hücremle istedim seni. Sanırım artık kabullenmeliyim. Seni içimde yaşatmayı, seni benimle birlikte yürütmeyi kabullenmeliyim
İşin kolayına kaçmadım
Uğruna ölmedim yani
Uğruna ölünecek sandığım biri için yaşadım hep
Sen bunu da bilmedin
Ben bir bakışına bin anlam yükledim
Sen aşka kestirmeden gittin
Bir hayatın özetini bırakıp avuçlarıma
Şimdi gidiyorsun
Git
Bana karanlığın ne demek olduğunu öğretmeden
Bütün ışıklarımı söndürüyorsun
Bu cehennem cinayetlerini işliyorsun
Sonra bunlara intihar süsü veriyorsun
Yazıklar olsun yazıklar olsun
Susuyorsun susuyorum susayacaklarım bitmiyor
Hani sen sevdiğini
Yarı yolda bırakacak kadar yüreksiz değildin
Düşmemeyi öğretecektin nerdesin nerdesin. .
.
.
Dedim kaşın Zülfikar mı?
Dedi ki yay
Dedim cemalin ne güzel
Dedi ki ay
Dedim seni seviyorum
Dedi ki vay
Dedim bende gönlün var mı?
Dedi ki yoh yoh
Dedi ki yoh yoh
Dedi ki yoh yoh
Dedi ki yoh
yalnizligin tam ortasindayim artik
yalnizlik kadar...
bilsen nasil üsüyorum
al su ellerimi isit biraz
ya da al götür bu soguklari bu yagmurlari
görmüyor musun beni öldürecekler artik
beni öldürecekler diyorum sana
geçmis gelecek bütün yillarim
bütün umutlarim senin olsun
beni bu karanlik denizlerde birakma.
ümit yasar oguzcan
Duraklamadan geçiyoruz birbirimizin sokaklarından, soluk almadan.. Kimse dokunmuyor kimsenin yarasına.. Herkes kendi içinde.. Herkes kendi iç kanamasında..!
keşke şu anlamsız kalabalık yerine sen olsaydın sadece bu şehirde...
O güldükçe gönlüme baharlar geliyor, her gülüşü ömrüme ömür katıyor.
Gülüşüyle içimi ısıtan biri var, canımdan çok sevdiğim
Mutlumuyduk sanki
Nefes alıyordu sadece aşkımız
Hiç bir iddası olmadan kısa çubuğu çekmiş
Durmuşuz...
paramparça oldum görmedin
Her bir parçam savruldur ayrı yerlere
Şimdi gidiyorsun
Git
Oysa senden tek bir damla istemiştim
Sana kocaman bir deniz sunmak için
Şimdi gidiyorsun
Git
Ne zaman başladı bu hikaye
Anımsamak zor
Gençtim
Hazırda fırtınalarım vardı dört nala sevdalarım
Komazdı öyle üç-beş nöbetleri
Geceler içimi acıtmazdı böyle
Bir insan bu kadar eksilebilir mi
Hatırlarsan sesine uyku kaçmış bir adam vardı
Bu şehrin biryerlerinde
Düşler ormanının gece bekçisi derdin sen ona
Gözlerinde gizledi o seni sen bilmedin
O adam bendim unuttun mu
Bak sevdiğin adam gülmeyi bile unuttu
Seni unutamadı
İşin kolayına kaçmadım
Uğruna ölmedim yani
Uğruna ölünecek sandığım biri için yaşadım hep
Sen bunu da bilmedin
Ben bir bakışına bin anlam yükledim
Sen aşka kestirmeden gittin
Bir hayatın özetini bırakıp avuçlarıma
Şimdi gidiyorsun
Git
Bana karanlığın ne demek olduğunu öğretmeden
Bütün ışıklarımı söndürüyorsun
Bu cehennem cinayetlerini işliyorsun
Sonra bunlara intihar süsü veriyorsun
Yazıklar olsun yazıklar olsun
Susuyorsun susuyorum susayacaklarım bitmiyor
Hani sen sevdiğini
Yarı yolda bırakacak kadar yüreksiz değildin
Düşmemeyi öğretecektin nerdesin nerdesin
Uzun lafın kısası yoktur
Anlatacağım çok şey var
Hoyrat bir rüzgar gibi geldin
Aklımı hayatımı dağıttın
Şimdi gidiyorsun
Git
Daha ayrılığa bile çarpmadan
Aşk bize döndü
Bir yılan gibi soktun koynuma kimsesiz geceleri
Artık ölüm sana dokunamamaktan kötü değil
Ama sana dokunmak da yasak bana
Göz çukurlarımdaki karanlık bunu anlatır
Sen var ya sen
Allah kahretsin
Yani şimdi
Gözleri sana benzeyen bir kızım olmayacak mı
Yani şimdi başkaları mı sevecek seni
Ben saçlarını okşadığım zaman
Ellerin öksüz kalırdı
Şimdi gidiyorsun git
Kahraman Tazeoğlu
Çünkü, çünkü yanımda sen varsın, senin için de ben varım. Niyesi bu işte...!